+90 312 220 40 20+90 544 220 40 24Çukurambar Mh. 1425. Caddesi (41. Cd.) No:26/B Çankaya/Ankara


Blog

BLOG / YAZILAR

yumurtaliklarin-hormon-tedavisi-ile-uyarilmasi-erken-menapoza-neden-olur-mu-1200x802.jpg

29 Mart 2023 BlogKadın Doğum

Tüp bebek tedavileri uzun süredir normal yollarla bebek sahibi olamayan çiftlerin hayallerinin gerçekleşmesine yardımcı olmaktadır. Tıp alanında kaydedilen gelişmelerle günümüzde tüp bebek tedavileri oldukça ilerlemiş ve başarı şansı çok daha artmıştır.

Tüp bebek tedavileri ilk günden bu yana sürekli gelişmekte ve yeni çalışmalarla hem tüp bebek tedavilerinin başarı oranı hem de sürecin kolaylığı arttırılmaya çalışılmaktadır. Bununla birlikte tüp bebek tedavisi sırasında uygulanan çeşitli yöntemlerle ve tedavilerle alakalı akıllara gelen sorular da olmaktadır. Bunlardan birisi de yumurtalıkların hormon tedavisi ile uyarılması yumurtalıkları harap ederek erken menopoza neden olur mu olmakta, erken menopoz riski akıllara gelmektedir.

Ergenlik çağı başında normal bir kadında yaklaşık 400 bin küçük yumurta yer almaktadır. Yıllar içinde bu yumurtalar hızla tükenmektedir. Normal adet döngüsünde çoğu yumurta daha gelişmeden kaybolmakta, bunların sadece bir tanesinde yumurtlama gerçekleşmektedir.

Tüp bebek tedavisiyle birlikte yumurta geliştirici iğneler uygulanmakta ve bu iğnelerle 10 ya da daha fazla folikülün gelişmesi sağlanmaktadır. Bunlar zaten doğal olarak kaybolacak foliküllerdir. Bu yüzden de tüp bebek tedavisinin yumurtalıklara herhangi bir zararı bulunmamakta, bu da erken menopoz gibi bir riski doğurmamaktadır.

Erken Menopozun Belirtileri ve Nedenleri

Erken menopoz yumurtalıklara zarar veren veya östrojen hormonunun üretimini durduran etkenlerden kaynaklanmaktadır. Diğer sağlık durumları gibi erken menopoz da birtakım belirtilerle ortaya çıkmaktadır. Erken menopozun belirtileri normal menopozun belirtileriyle benzerlik göstermektedir ve bu belirtiler şöyle sıralanabilir:

  • Bir haftandan uzun regl
  • Sık adet görme ya da iki regl arasındaki sürenin uzaması
  • Gece terlemesi ve ateş basması
  • Mesane kontrolünde zorluk çekme
  • Yorgunluk ve uykusuzluk
  • Ruh hallerinde değişiklik, sinirli ve endişeli hissetme halleri
  • Konsantrasyonun düşmesi, unutkanlığın artması ve dikkatsizlik hali
  • İştah artışı
  • Baş dönmesi ve baş ağrısı.

Geçmişten günümüze erken menopoz nedenleri tam olarak aydınlatılabilmiş değildir. Bununla birlikte bazı durumların erken menopoza neden olabildiği düşünülmektedir. Hiç doğum yapmamış olmak, sosyoekonomik düzeyin düşük olması, sigara içmek gibi durumlar bunlardan bazılarıdır. Özellikle sigara içen kadınlarda diğerlerine nazaran 1 yıl daha erken menopoza girme riski bulunmaktadır.

Erken menopoz genetik kaynaklı da olabilir. Ebeveyninin erken menopoza girdiği yaş, kişinin de yaklaşık menopoza gireceği yaştır. Yine de tiroit, eklem romatizması gibi hastalıklar da erken menopoza neden olabilir.

Erken Menopozda Tüp Bebek Tedavisi

Erken menopoz döneminde farklı tedaviler uygulanabilmektedir. Erken menopoz döneminde tüp bebek tedavisine başvurulabilmektedir.  Erken menopozda tüp bebek tedavisi uygulanabilmesi için kadında yumurta hücreleri bulunmalıdır.

Yumurta hücreleri tamamen tükenirse bu tedavi uygulanamamaktadır. Yumurta hücresi olan; fakat kuvvetsiz kadınlarda tüp bebek tedavisi ile başarıya ulaşılabilmektedir. Merkezimizde en gelişmiş tedavi yöntemleriyle en uygun tedaviler gerçekleştirilmektedir


yumurta-catlatma-ignesi-nedir-1200x800.jpg

Gebelik oluşumu süreci için kadın yumurtalık rezervinde bulunan yumurtanın olgunlaşması ve folikül kesesinden çıkması yani çatlaması gerekir. Çatlayan bu yumurta fallop tüplerine ilerlemeli ve bu tüplerdeyken sperm ile birleşerek sağlıklı bir döllenme olmalıdır. Fakat çatlama olmadığında normal yollardan gebeliğin oluşması mümkün olmayacaktır. Hekimlerin tanı koymasının ardından yumurta çatlatma iğnesi uygulanır. Bu bahsettiğimiz yumurta çatlatma iğnesi, yumurtaların doğal bir şekilde olgunlaştığı fakat çatlamadığı durumlarda da uygulanır. İçeriğinde HCG hormonu bulunur ve bu HCG hormonu, sağlıklı kadınlarda salgılanan luteinleştirici hormon ile aynı yapıya sahiptir. İğne uygulandıktan sonra yükselen lutropin hormon düzeyi ile yumurtanın çatlaması ve doğru bir yolla fallop tüplerine düşmesi sağlanır. Bu iğnenin uygulanması için yumurtanın ideal olgunluğa erişmiş olması önemlidir. Yani yumurta çatlatma iğnesinin uygulanması yumurtanın boyutuna bağlıdır. Yumurta büyüklüğü 18-22 mm. aralığına ulaşmalıdır. Bu büyüklüğe ulaşıldığı takdirde yumurta çatlama iğnesi uygulanabilecektir.

Yumurta Çatlatma İğnesi Nasıl Yapılır?

Yumurta çatlatma iğnesi hastanede ve kliniklerde yapılabildiği gibi doktor ya da sağlık görevlilerinin talimatları ile evde de kişi kendisi yapabilir. Bu iğneler piyasada birkaç farklı formda bulunur. Fakat kullanım açısından kolay olması ile genellikle hazır enjektör şeklinde olanlar tercih edilebilmektedir. Yumurta çatlatma iğnesi soğuk zincirde tutulmalıdır ve eczaneden alınırken soğuk akü ile birlikle alınır. Evde yapılacağı zamana kadar da buzdolabının normal kısmında bekletilir. Uygulama yapılacağı zaman iki elde hafifçe ve kısa bir süre ovuşturularak ısıtılır. Ardından ise enjekte edilir. Çatlama iğnesi vücuttaki birkaç farklı kısımda uygulanabiliyor. Genel olarak üst kol, alt karın ve kalçanın üst kısmı olarak uygulamalar yapılabiliyor. Evde yapılacak olan uygulamada dikkat edilmesi gereken noktalardan bazıları şunlardır:

Eller sabun ve su ile güzelce yıkanmalıdır.
Uygulanacak alanın gazlı bez ve alkollü cilt sıvıları ile temizlenmesi yapılmalıdır.
İğne dik bir şekilde tutulmalı ve iğne ucuna doğru kalan havanın alınması sağlanmalıdır.
Bir elle deri hafifçe kavranır ve diğer elle de 90 derecelik bir dik açı sağlanmalıdır.
İğne deri altı yağ dokusuna gelecek şekilde enjekte edilmeli.
İğne çıkarılırken pamuk ya da gazlı bez ile bastırılması ve sonrasında ovmadan yaklaşık on saniye beklenilmesi gerekir.

Tüp Bebek Tedavisinde Yumurta Çatlatma İğnesi Kullanılır Mı?

Tüp bebek tedavisinde infertiliteye neden olan tanı konulmasından itibaren pek çok uygulama yapılır. Bunların başında ise yumurtaların uyarılması yer alır. Adet döneminin başlangıcından sonraki ikinci günde başlayan ve on bir gün sürer. Yumurtaların olgunlaşması için gereken uygulamanın sağlanması için FSH içerikli enjeksiyonlar yapılır. Bu uygulama sonucunda yumurta 18 ile 22 mm. aralığında bir boyuta ulaşması ile kişiye yumurta çatlatma iğnesienjekte edilir. Yumurtlama 48 saat sonra gerçekleşir ve bu durumundan yumurtaların 36. saatte toplanması gerekiyor. Yumurta çatlatma iğnesini mutlaka doktorun belirlediği saatte uygulanması önemlidir. İğne uygulandıktan sonra hekim ile önceden kararlaştırılan saatte hastanede bulunulmalıdır. Bu kısımda yumurta toplama işlemine geçiliyor.


tup-bebek-tedavisi-ile-ikiz-ucuz-gebelik-artar-mi-1200x803.jpg

Bebek sahibi olmak isteyen çiftler için son dönemde tüp bebek tedavileri büyük umut olmaktadır. Tüp bebek tedavisinde sperm ve yumurta yapay yollarla döllenerek tüp bebek meydana gelmektedir. Bu tedaviye sperm morfolojisi ve aktivitesi döllenme için uygun olmadığı durumlarda başvurulmaktadır. Sperm sayısının az olduğu durumlarda döllenmenin gerçekleşmesi zordur. Aynı zamanda kadınların üreme organlarının morfolojisinin döllenmeye uygun olmaması da hamilelik olasılığını azaltmaktadır. Gerekli tetkik ve muayeneler sonrasında çeşitli tedavi planlamaları yapılabilmektedir.

Tüp bebek tedavisiyle alakalı en çok akla gelen sorulardan birisi tüp bebek tedavisi ile ikiz, üçüz gebelik şansı artar mı olmaktadır. En basit haliyle bu soruya evet cevabı verilebilir. Tüp bebek tedavilerinde ikiz bebek olasılığı normal gebeliğe göre 20 kat, üçüz, dördüz olasılığı 400 kat artmış bulunmaktadır.

Tüp Bebek Tedavisi ile İkiz, Üçüz Gebeliğin Nedenleri

Tüp bebek tedavisi ile ikiz, üçüz gebelik şansı embriyo transferinden dolayı artmaktadır. Tüp bebek işlemlerinde çoğul gebeliği azaltmak için transfer edilen embriyo sayısının azaltılması planlanır. Kimi ülkelerde bu konuda kısıtlama mevcut olup en çok 2 embriyo transfer edilebilmektedir. Ülkemizdeki tüp bebek tedavi yönetmeliğine göre de en çok 2 embriyo transferi yapılabilmektedir.

Tedavide transfer edilen embriyo sayısı 3-4 olduğundan çoğul gebelik oranı artmaktadır. Özellikle de beş ve üzeri embriyo transferi yapıldığında çoğul gebelik şansı çok daha artmaktadır. Gebelik oranları 3-4 embriyo transferinde yüzde 40’lardayken 1-2 embriyo transferinde yaklaşık yüzde 18-20’lere düşmektedir. Bu nedenle gebelik elde etmek için 3-4 embriyo transferi en yaygın uygulama olarak karşımıza çıkmaktadır.

Kendiliğinden oluşan gebeliklerde ikiz gebelik tek yumurtanın bir spermle döllenmesiyle ve daha sonra embriyonun ikiye bölünmesiyle oluşur. Embriyonun ikiye bölünmesi ve tek yumurta ikizine sebep olması veya aynı yumurtlama ayında yumurtlanan iki ayrı yumurtanın iki ayrı spermle döllenmesiyle gerçekleşir. Tüp bebek tedavisindeyse tüp bebek tedavisi ile ikiz, üçüz gebelik şansı için iki, üç embriyo transferi yapılmalıdır.

Tüp Bebek Tedavisi ile İkiz, Üçüz Gebelik Riskli Midir?

Tüp bebek tedavisi ile ikiz, üçüz gebelik şansı oldukça fazladır. 35 yaş altı kadınlarda 2 embriyo transferinde ikiz gebelik şansı yüzde 25-30 oranında artabilmektedir. Bu ise pek arzu ettiğimiz bir durum değildir. Bu yüzden tüp bebe uygulamalarının esaslarının belirlendiği yönetmelik çerçevesinde 35 yaş altı kadınlarda ilk iki tüp bebek uygulamasında tek embriyo nakledilmektedir. Üçüncü denemeden itibaren ve kadın yaşı 35 üstü ise çiftlerde 2 embriyo nakline izin verilmektedir.

İkiz, üçüz gebelik varlığında gebelik sürecinde çeşitli riskler olabilir:

  • İkizlerden birinin gelişiminin devam etmeyip kaybedilebilmesi ve gebeliğin tekiz olarak devamı,
  • Her iki bebeğin de düşükte kaybedilmesi,
  • Gebelik seyri boyunca annede gebelik şekeri, gebelik tansiyonu gibi riskler,
  • Erken doğum riskleri.

tup-bebek-tedavisi-ile-dis-gebelik-riski-artar-mi-1200x800.jpg

17 Mart 2023 BlogTüp Bebek

Dış gebelik fazlaca gündeme gelen bir mevzudur. Sperm ile yumurtanın birleşmesiyle oluşan hamilelik ürününün normal yerleşim yeri rahim içiyken başka bir yerde yerleşmesine dış gebelik adı verilir. Genellikle tüplerde, yani rahim ile yumurtayı bağlayan kanalcıkta, yerleşmesi ve burada gelişmesiyle dış gebelik meydana gelmektedir.

Dış gebelik anormal bir hamilelik olup erken evrelerde teşhis edilirse ameliyat yapılmadan tedavi uygulanabilir. Tedavide geç kalınırsa karın içerisinde hayatı tehdit eden kanamalara yol açabilir. Yakın takip ve tedavi hayat kurtarıcı olmaktadır.

Doğal gebelikte olduğu gibi tüp bebek tedavisiyle elde edilen gebelikte de dış gebelik riski bulunur. Tüp bebek tedavilerinde yüzde 2-5 oranında dış gebeliğe rastlanmaktadır. Bu da doğal gebeliğe nazaran daha yüksek bir olasılıktır. Bunun en temel nedeni tüp bebek uygulanan kadınların büyük kısmının tüplerinde sorun bulunmasıdır. Bu aynı zamanda tüp bebek tedavisi ile dış gebelik riski artar mı sorusunun da cevabı niteliğindedir.

Tüp bebek tedavisi ile dış gebelik riski artar mı? Doğal yollarda gebe kalanlarda dış gebelik oranı yüzde 1 seviyesindedir. Fakat tüp bebek tedavilerinde follop tüplerinde zedelenmenin olduğu durumlar gibi altta yatan bazı nedenlere bağlı olarak dış gebelik riski artabilmektedir.

Tüp Bebek Tedavisinde Dış Gebelik Belirtileri

Tüp bebek tedavisi ile dış gebelik riski artar mı sorusu ile birlikte dış gebelik belirtilerinin neler olduğu da fazlaca merak edilmektedir. Bir tüp bebek tedavisinde embriyo transferinden 12-14 gün sonra bakılan kanda gebelik testiyle gebeliğin meydana gelip gelmediği tespit edilir. Başlıca belirtiler şunlardır:

  • Normal gebelik gibi adet gecikir ve gebeliğin diğer belirtileri meydana gelebilir.
  • Belli belirsiz, düzensiz âdet kanaması olabilir.
  • Kasık ağrısı yaşanır.
  • Gebelik süresi uzadıkça kasık ağrısı artar.
  • Baş dönmesi, idrar çıkışında azalma, tansiyon düşüklüğü, baygınlık hissi gibi belirtiler kendisi göstermeye başlar.

Tüp Bebek Tedavisinde Dış Gebelik Problemi Sonrası Yeniden Tüp Bebek Tedavisi

Tüp bebek tedavisi ile dış gebelik riski artar mı ile birlikte en çok merak edilenlerden birisi tüp bebek tedavisinden sonra dış gebelik problemi yaşayan anne adayının yeniden tüp bebek tedavisi alıp alamayacağıdır. Dış gebelik ameliyatı sonrası birkaç aylık iyileşmeden sonra yeniden tüp bebek tedavisi uygulanmasında herhangi bir mahzur yoktur. Dış gebelik ameliyatında rahim ile yumurtalığı bağlayan kanalcık alınırsa tüp bebek yöntemiyle yeniden tedaviye başlanmasında herhangi bir sakınca bulunmaktadır.

Tüp bebek tedavisi uygulanabilmesi için tüplere gereksinim yoktur. İki tüpü de ameliyatla alınmış hastalarda da aynı şekilde tüp bebek tedavisi uygulanabilir ve bu durum gebelik şansını düşürmez. Merkezimizde uzman kadrolarımız gerekli bütün tahlil ve muayeneleri yapmakta, tedavi süreçlerini en iyi şekilde planlayarak aklınıza takılan bütün soruları cevaplamaktadırlar.


tup-bebek-tedavisinin-basarili-olmasi-icin-1200x800.jpg

13 Mart 2023 BlogTüp Bebek

Tüp bebek tedavilerinde kullanılan teknolojiler Türkiye’de Avrupa ve ABD standartlarındadır. Bu nedenle de tedavilerde başarı oranı oldukça yüksektir. Son zamanlarda yenilenen genetik testler, embriyo, yumurta ve sperm dondurma işlemlerindeki gelişmeler, serum tedavisi, mikro akışkanlı çip uygulaması gibi çalışmalar maksimum gebelik şansı elde etmeye yardımcı olmaktadır. Yine de tüp bebek tedavisinin başarılı olması için ne yapmalı sorusunun cevabı önemini hala korumaktadır.

Tüp Bebek Tedavisinin Başarılı Olması İçin Beslenme Önerileri

Tüp bebek tedavilerinde başarıyı etkileyen çeşitli etmenler vardır. Bunları şöyle sıralayabiliriz:

  • Anne Adayının Yaşı: Tüp bebek tedavilerinde anne adayının yaşı ilerledikçe başarı oranı düşmektedir. Çünkü yaş ilerledikçe yumurtalıklar yaşlanmakta, döllenme oranı azalmakta, rahim içi zarının döllenen yumurtayı tutma yeteneği azalmakta, doğurganlığı etkileyecek cerrahi müdahaleler artmaktadır.
  • Kilo: Aşırı kilo doğurganlığı olumsuz etkilemektedir. Yine çok zayıf olmak da anne adayları için istenmeyen bir durumdur ve aşırı zayıflık da engel oluşturabilmektedir.
  • Sigara: Sigara sağlıklı bir yaşam için uzak durulması gereken bir maddedir. Fakat anne adayı için sigara bağımlılığından kurtulmak çok daha önemlidir. Sigara gebe kalmayı engellemekte, gebelik sürecini olumsuz etkilemekte ve bebek sağlığını tehlikeye atmaktadır.
  • Stres: Anne adaylarının yaşadıkları stres gebe kalma sürecini olumsuz etkilemektedir. Bu nedenle sosyal yaşam ve çalışma koşulları kaynaklı stres kontrolüne önem verilmelidir.
  • Enfeksiyon: Vajinal enfeksiyonlar, mantarlar, bakteriler ve bazı parazitler aynı zamanda sperm canlılığını da etkilemektedir. Anne adayında enfeksiyon varsa önce bunlar tedavi edilmelidir.
  • Hormonal Bozukluklar: Süt hormonu, tiroit bezi hastalıkları polikistik over hastalığı, doğuştan gelen ya da sonradan gelişen bağışıklık sistemine dair problemler de tüp bebek tedavisini olumsuz etkileyebilmektedir. Bunlar tespit ve tedavi edilmelidir.
  • Yumurta Rezervi: Yumurtanın yaşlanması hamileliği zorlaştırır. Bu nedenle bugün özellikle 35 yaşından sonra döllenmiş yumurtaların dondurularak saklanması gibi çözümler düşünülebilmektedir.
  • Sperm: Sperm sayısı ve kalitesi de tedavide önemlidir. Bunun için spermiyogram testi yapılmalı, gerekirse tedaviye başlanmalıdır.

Tüp bebek tedavisinin başarılı olması için ne yapmalı sorusuna karşılık beslenme çok önemli olup ideal kilo yakalanmaya çalışılmalıdır. Bol sıvı alınmalı, vitamin ve mineral ağırlıklı beslenilmelidir. Sigara ve alkol alınmamalı, alınan ortamlardan uzak durulmalıdır.

Tüp Bebek Tedavisinde Tıbbi Faktörler

Tüp bebek tedavisinin başarılı olması için ne yapmalı kadar tüp bebek tedavisinin başarısını etkileyen tıbbi faktörler de önemlidir. Tıbbi faktörlerden birisi yaş olup 35 yaştan sonra canlı doğum oranları düşmeye başlamakta, 40’tan sonra önemli ölçüde azalmaktadır.

Ayrıca kadının boy, kilo oranı, azalmış yumurta rezervi, erkek faktörü, polikistik over sendromu, rahim içinde miyom ya da yapışık embriyonun tutunmasını engelleyen faktörlerin olup olmaması da önemlidir. Yine çikolata kisti varlığı, daha önce canlı doğum yapmış olma, genetik hastalıklar, kanser ya da kronik hastalık varlığı da tıbbi faktörlerdendir.

Merkezimize başvuran çiftlerimizde gerekli bütün değerlendirmeler yapılmakta ve tüp bebek tedavisinin başarılı olması için ne yapmalı sorusunun cevabı detaylıca uzmanlarımızca paylaşılmaktadır.


sigara-ve-alkolu-birakmanin-hamilelige-faydalari-1200x800.jpg

8 Mart 2023 BlogKadın Doğum

Birçok kişinin bildiği gibi sigara içmek ve düzenli yüksek miktarda alkol tüketimi kalp, damar, akciğer hastalıkları ve karaciğer yetmezliği risklerini arttırmaktadır. Ancak, bu ikilinin sürekli tüketilmesi ölümcül hastalıkların oluşma risklerinin dışında hem erkeklerde hem de kadınlarda doğurganlık sorunlarına yol açabilmesi ile de çocuk sahibi olmak isteyen kadın ve erkeklerin uzak durması gerekenlerin başında gelmektedir.

Hamilelik öncesinde, hamilelik süresince veya doğum sonrası emzirirken sigara ve alkol tüketimi hem bebeğin hem de annelerin sağlığını yakından etkilemektedir. Hamile kalmaya çalışan, hamile olan veya emziren kadınlara, sigara ve alkolü bırakması tavsiye edilmektedir.

Gebelik ve Öncesinde Alkol Tüketimi

Hamileyseniz ya da hamile kalmayı planlıyorsanız, bebeğiniz ve sizin için riskleri minimumda tutmanın en güvenli yolu hiç alkol almamaktır.

Hamilelikte içki içmek bebeğe uzun süreli zarar verebilir ve alkol tüketimi be kadar çok olursa, risk o kadar artacaktır.

Hamile kalmaya çalışan kadınların, alkolü bırakmasının faydaları;

  • Doğurganlık ve hamile kalma yeteneğinde artış,
  • Erken evrelerde görülebilen düşük oranında azalma ve
  • Gebelik öncesi ve gebelik esnasında vücudun gereksinim duyduğu tüm doğal vitamin ve minerallerin en iyi şekilde özümsenmesinin sağlanması olarak sıralanabilir.

Hamile bir kadın alkol aldığında, alkol plasentadan geçerek bebeğin gelişimini etkileyebilir. Bu sadece ilk birkaç haftada değil, hamilelik boyunca devam eder.

Çok fazla alkol tüketimi;

  • Erken doğum,
  • Düşür riski,
  • Düşük doğum ağırlığı ve
  • Çocuğun fiziksel ve zihinsel gelişimini etkileyen, Fetal Alkol Sendromu’nun oluşmasına sebep olabilir.

Gebelik ve Öncesinde Sigara Tüketimi

Herkes, sigara içmenin sağlığa verdiği zararın farkında ancak gebelik öncesi ve gebelik esnasında sigaradan uzak durmak çok daha önemli hale gelmektedir. Anne adaylarının gebe kalmaya karar verdiği andan itibaren sigara içmeyi bırakmaları, doğuma kadar sağlıklı bir gebelik geçirmeleri açısından önem arz etmektedir.

Sigarayı bırakmanın gebeliğe faydaları incelendiğinde;

  • Gebelik esnasında oluşabilecek komplikasyon riskini azalttığı,
  • Doğum sırasında anne vücudunda oluşabilecek olumsuzluklarda azalma sağladığı,
  • Sağlıklı doğum kilosu ile doğum oranında artış sağladığı,
  • Ölü doğum, düşük ve erken doğum risklerini azalttığı ve
  • Doğum sonrasında bebekte meydana gelebilecek, akciğer ve solunum yolları sorunlarının minimum düzeyde kaldığı görülmüştür.

Dünya üzerinde birçok uzman ve sağlık kuruluşu, sigara ve alkolü bırakmanın gebeliğe faydaları üzerinde çalışmalar yapmaktadır. Yapılan araştırma ve incelemeler, hiç sigara içmeyen ve alkol tüketiminde aşırıya kaçmayan kadınlarda gebe kalma oranının çok daha yüksek olduğunu göstermekte ayrıca bu gebeliklerde olası bir komplikasyon oranı çok düşük kalmaktadır. Bu sebeple, gebe kalmaya karar veren tüm anne adaylarının baba adayları ile beraber sigara ve alkol tüketimini bırakarak bu sürece başlaması tavsiye edilmektedir.

Gebelik öncesinde ve esnasında, uzman medikal kadromuzdan destek alarak, sağlıklı bir gebelik süreci geçirebilirsiniz.


tup-bebek-tedavisinde-kullanilan-hormonlor-1200x801.jpg

3 Mart 2023 BlogTüp Bebek

Tüp bebek, bebek sahibi olmak isteyen; fakat normal yollarla bebek sahibi olamayan çiftlerin son dönemdeki en büyük umudu olmaktadır. Uzun yıllardır normal yolla bebek sahibi olamayan pek çok kişi tüp bebekle bebek sahibi olabilmiştir. Tüp bebek tedavilerinde hala gelişmeler devam etmekte, başarı oranını arttıracak çözümler üzerinde çalışmalar sürmektedir.

Tüp bebek tedavisi sürecinde kişileri tedirgin eden konular vardır. Bunlardan birisi tüp bebek tedavisinde kullanılan hormonlar sağlık için zararlı mıdır olmaktadır. Anne adayının sağlığının olumsuz etkilenip etkilenemeyeceği ihtimalleri düşünülmektedir. Dünyadaki ilk tüp bebek 25 Temmuz 1978 tarihinde dünyaya gelmiştir ve o günden günümüze tüp bebek tedavilerinde gelişmeler hala sürmektedir.

Bugüne kadar yapılan araştırmalarda kullanılan hormonların ciddi olmayan yan etkileri olabildiği; fakat bunların geçici yan etkiler olduğu tespit edilmiştir. Dünya genelinde yapılan tüp bebek tedavisi gözlemlerinde geniş serilerde sağlık için herhangi bir zararının olmadığı tespit edilmiştir. Zaten tedavilerde kullanılan hormonlar dünya çapında yaygın şekilde tüketilmektedir ve her çıkan hormon sıkı kontrollerden geçmekte, daha sonra piyasaya sürülmektedir.

Tüp bebek tedavisinde kullanılan hormonlar sağlık için zararlı mıdır sorusuna karşılık tüp bebek tedavilerinde kullanılan ilaçlar vücudun yabancı olmadığı hormonlara sahiptir. Bunlar FSH ve LH hormonlarıdır.

Tüp Bebek Tedavisinde Kullanılan Hormonlar Kanser Yapar Mı?

Tüp bebek tedavisinde kullanılan hormonlar sağlık için zararlı mıdır, kanser yapıcı etkisi var mıdır? Bu konuda şu kanser türleri ilk akla gelenlerdir:

  • Endometrial (rahim) kanseri: Araştırmalarda tüp bebek tedavisi gören kadınlarda rahim kanseri yönünden herhangi bir risk artışı görülmemiştir. Kullanılan ilaçlardan çok infertilite nedeni bazı hasta gruplarında risk çoğalabilmektedir. Özellikle kilolu kadınlarda rahim kanseri riskinin arttırdığı tespit edilmiştir.
  • Yumurtalık kanserleri: Yumurtalık kanseri açısından da tüp bebek tedavisi kaynaklı bir risk artışı gözlemlenmemiştir. Tedavi amaçlı kullanılan ilaçlar kanser riskini arttırmamakta, fakat infertiliteye sebep olan faktörler kanser riskini biraz yükseltebilmektedir.
  • Meme kanseri: Yapılan geniş çaplı araştırmalarda tüp bebek tedavisinde kullanılan ilaçların meme kanserini de arttırmadığı tespit edilmiştir.

Tüp Bebek Tedavisinde Kullanılan Hormonlar Anomali Riskini Arttırır Mı?

Tüp bebek tedavisinde kullanılan hormonlar sağlık için zararlı mıdır sorusu ile birlikte en çok akıllara gelen konulardan birisi de anomali riskidir. Tüp bebek tedavisi onucu oluşan gebelikle normal gebelik arasında herhangi bir anomali riski farkı yoktur.

Dünya genelinde birçok seride ve merkezimizdeki deneyimlerimizde anomali açısından normal gebelikle tüp bebek gebeliklerinde herhangi bir risk artması bahis mevzu değildir. Tüp bebek tedavisi sürecinde hangi hormonların, ne seviyede kullanılacağı kişiye göre belirlenmelidir. Merkezimizde uzman ekiplerimiz en modern tedavi yöntemleri kullanmakta, gerekli bütün tetkik ve muayeneler çerçevesinde kişiye özel tedavi süreci planlanmaktadır.


novaart-logo-disi

NOVAART TÜP BEBEK MERKEZİ olarak, ”yeni bir hayat” sloganıyla yola çıktık. Mesleki hayatlarını infertilite-tüp bebek konusuna adamış olan uzman hekim kadromuzla, sizleri en büyük hayalinize kavuşturmak için, en son teknolojik gelişmeleri kullanarak, size özel tedavi programlarını uygulamak ve mutluluğunuzu paylaşmak istiyoruz.

NovaArt Tüp Bebek © 2021 Tüm Hakları Saklıdır