novaartta-tecrubeli-kadin-doktorlari-1200x800.jpg

Sektördeki en iyi kadın doğum doktoru arıyorsanız, Nova Art’tan başkasına bakmayın. Yüksek eğitimli ve deneyimli profesyonellerden oluşan bir ekiple Nova Art, yıllardır anne adaylarına ve ailelerine üstün sağlık hizmetleri sunmaktadır. Nova Art’ın kadın doğum doktorları, hamilelik öncesi danışmanlıktan doğum sonrası bakıma kadar her adımda kaliteli bakım sağlamaktadır.

Nova Art’taki Jinekologlar Kimlerdir?

Nova Art’ta hizmet veren kadın doğum doktorları, hamile kadınlara kaliteli bakım sağlama konusunda son derece nitelikli ve deneyimlidir. Ekibimiz, gebe kalmadan doğuma kadar doğum öncesi bakımın tüm yönlerinde uzmanlaşmış kurul sertifikalı kadın doğum doktorları ve sertifikalı hemşire ebelerden oluşmaktadır. Doktorlarımız, hamile kadınların ve doğmamış bebeklerinin bakımı konusunda kapsamlı deneyime ve eğitime sahiptir. Kendilerini her hasta için güvenli ve rahat bir hamilelik deneyimi sağlamaya adamışlardır. Tüm hastaların mümkün olan en iyi bakımı almasını sağlamak için çalışıyoruz. Kadın doğum doktorlarımız, her hastanın ihtiyaçlarına göre kişiselleştirilmiş bir bakım planı geliştirmek için her hastayla yakın bir şekilde çalışmaktadır. Kadın doğum doktorlarımız bilgili, şefkatli ve her hastanın kendine özgü ihtiyaçlarına karşı özenlidir. Her hastanın hamileliği boyunca kapsamlı bakım almasını sağlamak için çalışıyoruz.

Kadın Doğum Doktorları Hangi Hizmetleri Sağlıyorlar?

Nova Art’taki kadın doğum doktorları kendilerini kadınlara hamilelikleri boyunca en yüksek kalitede bakım sağlamaya adamıştır. Aşağıdakiler de dâhil olmak üzere geniş bir hizmet yelpazesi sunarlar

Doğum öncesi bakım: Nova Art kadın doğum doktoru, sizin ve bebeğinizin sağlıklı olmasını sağlamak için hamileliğiniz boyunca sizinle birlikte çalışacaktır. Sağlığınızı izlemek için düzenli muayeneler ve testler yapacak, danışmanlık sağlayacak ve hamileliğinizle ilgili sorularınızı yanıtlayacaklardır.
Doğum Eylemi ve Doğum: Nova Art kadın doğum doktorları doğum eylemi ve doğum konusunda deneyimlidir. Doğumunuzun güvenli ve başarılı geçmesini sağlamak için gerekli tıbbi yardımı sağlayabilirler.
Doğum Sonrası Bakım: Nova Art kadın doğum doktorları doğum sonrası bakım ile anneliğe geçiş yapmanıza yardımcı olabilir. Bu, fiziksel muayeneleri, danışmanlığı ve yeni doğan bebeğinizin bakımına ilişkin tavsiyeleri içerir.
Üreme Sağlığı Hizmetleri: Nova Art kadın doğum doktorları ayrıca doğum kontrolü, STD testi, doğurganlık tedavileri ve daha fazlası dâhil olmak üzere çok çeşitli üreme sağlığı hizmetleri sunmaktadır.

Nova Art’taki kadın doğum doktorları bu kapsamlı hizmetleri sunarak hastalarının hamilelikleri sırasında ve sonrasında mümkün olan en iyi bakımı almalarını sağlamaya kararlıdır.

Nova Art’taki Kadın Doğum Doktorlarının Nitelikleri Nelerdir?

Tüm kadın doğum doktorları en az tıp diplomasına sahiptir ve birçoğu kadın doğum ve jinekoloji alanında ek uzmanlık eğitimini tamamlamıştır. Ayrıca, hepsi Amerikan Kadın Doğum Uzmanı ve Jinekologlar Koleji (ACOG) tarafından sertifikalandırılmıştır. Ayrıca, hastalarının mevcut en iyi bakımı almalarını sağlamak için en son teknolojiler, ilaçlar ve tedaviler konusunda güncel kalırlar. Tıbbi uzmanlıklarına ek olarak, kadın doğum doktorlarımızın her biri anne ve fetüs tıbbının yanı sıra yeni doğan resüsitasyonu konusunda da uzmanlık eğitimini tamamlamıştır. Sahip oldukları kolektif deneyim, kadınlara hamileliklerinin her aşamasında kapsamlı, şefkatli ve kaliteli bakım sunma konusundaki kararlılıklarının bir kanıtıdır.


tup-bebek-tedavisinde-psikolojinin-onemi-1200x800.jpg

Depresyon ve anksiyetenin hormonal, nöroendokrin veya immünolojik işleyişi olumsuz etkileyerek kötü tüp bebek tedavisi sonuçlarına yol açabileceği varsayılmakta, psikolojik sorun yaşamanın tüp bebek tedavisi sonucu üzerindeki etkisi endişe konusu olmaya devam etmektedir.

Tüp bebek tedavisi yaptırmak, duygusal ve fiziksel olarak yorucu bir süreç olabilir. Araştırma bulguları, çiftlerin tüp bebek programlarına devam ederken genellikle psikolojik olarak iyi durumda olduklarını gösterse de tüp bebek sürecinde depresyon ve anksiyetegörülebilmektedir. Bu gibi olumsuz durumlar, tedavi sonucunda hamilelik elde edilse dahi düşük ihtimalini yükseltecektir.

Bu durum, %100 kesin kanıtlar bulunmuş olmasa da tüp bebek tedavisinde psikolojinin önemi olduğunu göstermekte, tedavi sonrasında başarı oranının yükselmesi için, çiftlerin ruhsal durumlarına dikkat etmeleri tavsiye edilmektedir.

Tüp Bebek Tedavisinde Psikolojik Destek Alınması

Hayat sürekli karşımıza farklı sürprizler çıkarmakta, planlananlar ile olanlar arasında dağlar kadar fark oluşturmaktadır. Beklentimiz dışında gelişen olaylar ve durumlar, psikolojik ve fiziksel travmalar yaratabilmektedir. Bu gibi durumlar, tüp bebek tedavisi öncesinde, esnasında hatta tedavi bitiminde özellikle annenin psikolojik durumunu etkileyerek, tedavi sonucunda değişikliğe sebep olabilmektedir.

Birçok uzman, tüp bebek tedavisinde psikolojinin etkisi olduğunu kabul ederek, yepyeni bir sayfa açacağınız bu zamanda doğru bir psikolojik destek alınmasının herkes için en iyisi olacağını bildirmektedir.

Tüp bebek tedavisinde psikolojik destek çocuk sahibi olmak isteyen ancak belirli sebeplerden dolayı olamayan çiftlere de verilmekte, tedavi sürecinde;

Kaygı,
Endişe,
Stres ve
Öfke ile nasıl başa çıkılacağı konusunda destek olunmaktadır.

Tüp bebek tedavisi gören kişi psikolojik destek ya da gevşeme teknikleri ile olumsuz süreçleri nasıl kontrol altına alabileceğini öğrenerek, başarılı gebelik ihtimalini arttırabilir. Kişinin kaygı ya da depresyonla baş edemediği durumlarda psikiyatrist ya da kadın doğum uzmanı önerisiyle antidepresanlar kullanılabilir.

Tüp bebek tedavisinin iki kişilik bir tedavi olduğu unutulmamalıdır. Eşlerin bu süreçte olumsuz durumlar yaşamaları hem tedavi sonucunu hem de birlikteliklerini etkileyeceğinden, psikolojik destek alarak tüm süreci sorunsuz atlatabilirler.

Psikolojik Destek Tüp Bebek Başarısını Arttırır mı?

Günümüzde hem eşlerin hem de çocukların sağlıklı bir ortamda yaşamaları için psikolojik destek şart haline gelmiştir. Tüp bebek tedavisi sürecinde birçok çift değersizlik ve tükenmişlik duyguları yaşayabilmektedir. Bu durum, olumsuz tutum ve davranışların yanı sıra psikolojik rahatsızlıklara da neden olmaktadır.

Tedavi sürecinde çiftlerin birbirini anlaması, birbirini dinlemesi ve uyumlu hareket etmesi çok önemlidir. Psikolojik destek almanız halinde tedavi süreci daha sağlıklı olacağından tedavinin başarı oranı artacaktır. Olumlu davranış ve düşünceler hamile kalmayı kolaylaştıracaktır.

Doğru bir tüp bebek tedavisi ile başarılı hamilelik ve sağlıklı bir aileye kavuşma ihtimaliniz artacaktır. Kliniğimizde yeni anne adaylarına tüp bebek tedavisinde psikolojinin önemi bilgisi verilmekte, tüm süreçte bu yönde destek sağlanmaktadır.


tup-bebek-tedavisinde-kisitlamalar-var-mi-1200x832.jpg

Tüp bebek tedavisi doğurganlığa yardımcı olmak ya da genetik sorunları önlemek için kullanılan karmaşık bir dizi prosedürü içermektedir.

Tüp bebek tedavisi, annenin oldun yumurtalarının toplanması ve steril bir laboratuvar ortamında sperm ile döllenmesi ile elde edilen embriyonun taşıyıcı rahme transfer edilmesi ile gerçekleştirilmektedir. Tüp bebek döngüsü üç hafta kadar sürmektedir. Bazı tüp bebek yöntemleri, izlenen adımların parçalar halinde gerçekleştirilmesini gerektirdiğinden, bu süre daha da uzayabilmektedir.

Tüp bebek tedavisi, doğurganlık sorunları için en etkili yöntem olarak kabul edilmektedir. Tüm işlemler,

Anne ve baba adayının kendi yumurta ve spermleri kullanılarak,
Bilinen ya da anonim bir donörden yumurta, sperm ya da embriyo alınarak ve
Annenin rahminde bir sorun olması halinde, taşıyıcı annede büyüme sağlanarak gerçekleştirilebilmektedir.

Tüp bebek tedavisi ile sağlıklı bir bebeğe sahip olma şansınız birçok faktöre bağlı olmakla birlikte, gün geçtikçe gelişen teknoloji sayesinde başarı oranı gün be gün artmaktadır.

Başlıca tüp bebek tedavisinde kısıtlamalar aşağıdaki gibidir:

Sigara: Her iki partnerin de herhangi bir doğurganlık tedavisine başlamadan en az üç ay önce sigarayı bırakması önerilir.
İçki: Doğurganlık yolculuğunda alkol tüketiminden kesinlikle kaçınılmalıdır.
İlaçlar: Tüp bebek uzmanınıza haber vermeden herhangi bir ilaç kullanılmamalıdır.
Takviyeler: Bitkisel takviyeler tüp bebek sürecinde tamamen yasaktır.

Tüp Bebek Tedavisinde Kısıtlamaların Etkisi

Tüp bebek tedavisi, kısırlık veya genetik problemler için bir tedavi yöntemidir. Kısırlığı tedavi etmek için tercih edilirse, doğurganlığı arttırıcı ilaç ve yöntemler tavsiye edilebilmektedir. Ancak, doktorunuz tarafından tavsiye edilmediği sürece herhangi bir şekilde ilaç ya da takviye kullanılmamalı, tüp bebek tedavisinde kısıtlama alanları ve sebepleri iyi bir şekilde anlaşılmalı ve bu sürece hazırsanız ancak, tedaviye başlamalısınız.

Tüp bebek tedavisi ağırlıklı olarak aşağıdaki durumlarda tercih edilmektedir:

Fallop tüpü hasarı veya tıkanması.
Yumurtlama bozuklukları.
Endometriozis.
Rahim fibroidleri.
Bozulmuş sperm üretimi veya işlevi.
Açıklanamayan kısırlık.
Genetik bozukluk.
Kanser ya da doğurganlığı etkileyebilecek farklı sağlık sorunlarında doğurganlığın korunması.

İşlevsel bir rahmi olmayan ya da hamileliği ciddi bir sağlık riski oluşturan kadınlar için de, taşıyıcı bir anne ile tüp bebek tedavisi ile yapılabilmektedir.

Dikkat edilmesi gereken nokta ise tüp bebek tedavisinde kısıtlamalar olduğu ve bu kısıtlamalara harfiyen uyulması gerektiğidir.

Bu Kısıtlamaların Hayatınıza Etkisi

Tüp bebek tedavisinde kısıtlamalar var mı ve varsa neler soruları, bu tedaviyi düşünen birçok çift tarafından araştırılmaktadır. Tedavinin başarılı sonuçlanması için birçok farklı konuya dikkat edilmesi gerekmekte, çiftlerin bu sürece psikolojik ve fiziksel olarak hazır olması büyük öne arz etmektedir.

Tedavi sürecinde, bazı maddelerin kullanımı tamamen yasak olmakla birlikte, anne ve baba adaylarının olumsuz psikolojik durumda olmaları da başarı oranını düşürecektir.

Kliniğimizde, ebeveyn adaylarımız için gerek ruhsal gerek fiziksel yönde bilgilendirme ve destek sağlanmakta, kısıtlamaların ya da sürecin hayatınızı olumsuz yönde etkilemesinin önüne geçilmektedir.


kadin-dogum-doktorlari-neden-test-ister-1200x800.jpg

2 Mayıs 2023 BlogGebelik ve Doğum

Kadın doğum doktorlarına gitmenin önemi çok büyüktür. Bu doktorlar sayesinde siz müşterilerimizin tüm kadınsal kontrolleri yapılmakta, gerekli testleri yapılmakta ve bu sayede varsa bir hastalığınız tespit edilerek erkenden tedavi aşamasına geçilmektedir. Eğer hastalığınız yoksa da düzenli olarak kontrol yapmanızda fayda olduğunu düşünmekteyiz. Kadın doğum doktorlarının istedikleri testler çok önemlidir. Bu testler sayesinde tespit ettiğimiz birçok önemli nokta vardır. Bu noktalar;

Hastalıklarınız
Düşük olan değerleriniz
Vücudunuz ihtiyaç duyduğu vitaminler

Öğrendiğimiz bu özellikler sayesinde erken teşhis koymak suretiyle gerekli olan tedavilere erkenden başlanmakta ve sizleri sağlınıza kavuşturmaktayız. Eğer bir hastalık söz konusu değilse bile yapılan testler sonucunda psikolojik olarak rahatlama sağlanmaktadır.

Kadın Doğumda Yapılan Test Sonuçları

Kadın doğum doktorlarının istedikleri testler kaliteli cihazlarımız sayesinde laboratuvar ortamında çok detaylı ve hassas bir şekilde incelenmekte ve en doğru ve net sonuçlar elde edilmektedir. Bu test sonuçları doktorlarımız tarafından detaylı bir şekilde incelendikten sonra sizlere sonuçları aktarılmaktadır. Bu sonuçlar doğrultusunda gerekli ise ilaçlarınız yazılmakta ve tedavileriniz yapılmaktadır. Sizlere yaptığımız test sonuçları kesinlikle doğru sonuçlardır ve yanılma payları çok çok düşüktür. Bu test sonuçların doğru bir şekilde çıkarılabilmesi için kaliteli ve yeni cihazların kullanılması çok önemlidir. Mesleklerinde tecrübeli ve profesyonel olan laboratuvar çalışanlarımız ve bu cihazlarımızın kalitesi sayesinde en kısa sürede ve en doğru şekilde test sonuçlarınız çıkmaktadır.

Kadın Doğumda Düşük Değerler Sonrası

Kadın doğum doktorlarımızın istedikleri testlerin yapılması sonucu çıkan sonuçlar neticesinde tüm değerleriniz ortaya çıkmaktadır. Bu ortaya çıkan değerler arasında düşük olanlar bulunabilmektedir. Bu düşük değerlerin normal seviyelerine gelebilmesi için doktorlarımız tarafından sizlere tavsiyeler verilmekte ve gerekli ilaçlar yazılmaktadır. İlaçların yetersiz kalacağı konuda iğneler yapılmakta ve değerleriniz normal seviyelerine dönmektedir. Bu değerlerin düşük olması vücudunuz da birçok hastalığa sebebiyet verebilir ve sizleri kadın hastalıkları konusunda sıkıntıya sokabilir. Bu sebepten dolayı kadın doğum doktorlarına danışmak suretiyle düzenli olarak testlerinizi yaptırmanız ve sonuçlarını takip etmeniz gerekmektedir. Bu testler sağlığınız için çok önemli bir noktada yer almaktadır.

Kadın Doğum Doktorlarının Gebelik Öncesi Rolü ve İpuçları

Kadın doğum doktorları, gebelik öncesi dönemde anne adaylarına önemli bir rehberlik sağlar. Bu dönemde doktorlar, ilk muayene ve sağlık geçmişi değerlendirmesi yaparak anne adayının genel sağlık durumunu ve gebelik potansiyel risklerini belirler. Aynı zamanda beslenme önerileri ve takviyeler hakkında bilgilendirme yapar, sağlıklı bir beslenme planı oluşturulmasına yardımcı olur. İlaçlar ve mevcut sağlık durumu hakkında danışmanlık sağlar, gerektiğinde ilaç tedavisini düzenler. Sağlıklı bir yaşam tarzı için ipuçları vererek, sigara ve alkol gibi zararlı alışkanlıkların bırakılmasını teşvik eder, düzenli egzersiz yapmayı önerir. Anne adayının gebelik öncesindeki sağlığının korunması ve sağlıklı bir gebelik sürecinin desteklenmesi, kadın doğum doktorlarının önemli rolüdür. Bu süreçte düzenli iletişim ve doktorunuzla yapacağınız periyodik kontroller büyük önem taşır.


tub-bebek-tedavisinde-en-yeni-teknolojiler-1200x761.jpg

Tüp bebek, kısırlık sorunu yaşayan çiftlerin çocuk sahibi olabilmek için başvurdukları bir yöntemdir. Tüp bebek tedavi sürecini özetle ifade edecek olursak anne adayının yumurtalıklarından toplanan yumurtaların laboratuvar ortamına getirilip bu ortamda sperm ile döllenmesinin sağlanmasıdır. Sonra da döllenme sonucu oluşan embriyonun anne adayının rahmine transfer edilmesidir.

Bu aşamalar her biri potansiyel riskler barındırır. Hiperstimülasyon sendromu olabilir, enfeksiyon riski olabilir. Tüp bebek tedavisi ile hamile kalan anne adaylarının yaşanabilecek bazı risklere karşı doktorların tavsiyelerine uymaları önemlidir. Tüp bebek bekleyen anneler normal doğumu seçebilir, ama doğum öncesi dönemde düzenli olarak doktor kontrollerine gitmeleri ve sürecin düzenli takibini yapmaları gerekir. Süreç içerisinde klinik uzmanlarımızla beraber anne adayı en doğru kararı verecektir.

Tüp Bebek Bekleyen Anneler Normal Doğumu Riske Sokan Durumlara Dikkat

Tüp bebek normal gebelik sürecine göre daha risklidir. Bunun sebebi, tüp bebek tedavisi sırasında ve gebelikte bazı ilaçlar kullanılır. Bu kullanılan ilaçların yan etkileri vardır. Her gebeliğin kendine özgü riskleri vardır. Her tüp bebek gebeliği aynı şekilde riskli diyemeyiz.Ama yüksek risk içeren bazı durumlar vardır:

Anne adayının yaşı
Birden fazla fetüs olması
Önceden var olan diyabet, hipertansiyon gibi rahatsızlıklar
Hamilelik esnasında çıkan komplikasyonlar

Tüp bebek bekleyen anneler normal doğumu düşünüyorsa normal gebelikler gibi düzenli takip edilmelidirler. Bu takip süreci tüp bebek tedavisini uygulayan klinik uzmanlarımız tarafından yapılmaktadır. Düzenli olarak anne adayı ultrason muayenesinden geçer. Kan testleri yapılır ve gereken diğer tıbbî testler de gözden geçirilerek gebelik süreci yakından izlenir.

Tüp bebek bekleyen anneler normal doğumu istiyorsa bu gebeliklerin normal gebeliklere göre biraz daha yüksek risk içerdiğini bilmelidir. Ama uygun bakım ve sağlıklı bir izleme süreci ile doktorlarımızın yapacağı muayene ve değerlendirmeler sonucu zorunlu bir sezaryen gerekip gerekmediği belirlenir.

Tüp Bebek Bekleyen Anneler Normal Doğumu Değil De Sezaryeni Tercih Eder Mi?

Tüp bebek gebelikleri, normal gebeliklere göre biraz daha yüksek risk taşır. Bu sebeple tüp bebek bekleyen anneler normal doğumu değil de sezaryeni tercih edebilir. Ama bu durum, anne adayının durumuna ve baştan beri tedavi süreciyle ilgilenen klinik uzmanlarımızın tavsiyelerine göre değişir.

Birden fazla fetüsün olduğu tüp bebek gebelikleri, normal doğumda zorluklar yaşayabilir. Bu durumda sezaryen tercih edilebilir. Fakat tek gebelikler normal ve sağlıklı bir şekilde devam ediyorsa hem annenin sağlığına hem de bebekle ilgili yaşanabilecek herhangi bir risk yoksa normal doğum yapılmasında herhangi bir sakınca yoktur. Bu konuyla ilgili doğru kararın verilmesi anne adayının doktoruyla istişaresi sonucunda olacaktır.

Gebeliğin başında erken doğum riski taşıyan ve preeklampsi gibi tıbbî sorunları olan anneler sezaryen olabilirler. Zaten sezaryen normal doğumun anne veya bebeğin sağlığı için riskli olduğu durumlarda yapılan bir cerrahi müdahaledir. Doğal yollarla olan gebeliklerde de zorunlu sezaryen gerektiren durumlar vardır.


tup-bebek-tedavisinde-en-uygun-yas-araligi-1200x800.jpg

Tüp bebek tedavileri son dönemde normal yolla bebek sahibi olamayan pek çok kişinin bebek sahibi olup hayallerine kavuşmasını sağlamaktadır. Fakat tüp bebek tedavisiyle alakalı akıllarda pek çok soru vardır ve hala bilgi eksikliği ya da hatalı bilgi bulunmaktadır.

Yaş, tüp bebek tedavilerinde en çok gündeme gelen mevzulardan birisidir ve birçok kişi tüp bebek tedavisi için en uygun yaş aralığı var mı sorusunun cevabını merak etmektedir. Öncelikle bir tüp bebek tedavisinde başarıyı etkileyen farklı etmenler vardır. Bunlar yumurta sayısı, yumurtanın kalitesi, sperm sayısı, sperm kalitesi, transfer edilen embriyo sayısı, tercih edilen tüp bebek merkezi gibi sıralanabilir. Fakat bunlardan birçoğu kadının yaşı ile alakalıdır.

Kadının yaşı ilerledikçe hem yumurta sayısı hem de yumurta kalitesi düşmektedir. Yumurta sayısının ve kalitesinin düşmesi iyi kalitede bir embriyo elde edilme ihtimalini de düşürmektedir. Kadınların yaşı ilerledikçe yumurtalardaki genetik anormallikler artmaktadır. Buna bağlı olarak da embriyolarda genetik anormallik görülme riski çoğalmaktadır. Embriyolarda görülen genetik anormallikler tü bebek tedavilerinde başarı oranının düşmesindeki en temel etmenlerden birisidir. Bu yüzden bebek isteyen çiftlerin normal yolla gebelik oluşmuyorsa zaman kaybetmeden tüp bebeği düşünmesi, bunun için tedaviye başvurmaktan kaçınılmaması gerekmektedir.

Tüp Bebek Tedavilerinde Yaş Aralığına Göre Başarı Oranı

Tüp bebek tedavisi için en uygun yaş aralığı var mı sorusuna karşılık bugüne kadar pek çok araştırma yapılmıştır. Araştırmalar hem tüp bebek gereksinimlerinin nedenleri üzerinde hem de başarı oranlarını arttırmak üzerinedir.

Araştırmalara göre tüp bebek tedavisi için en uygun yaş aralığı var mı sorusunun cevabı büyük oranda evet şeklinde ortaya çıkmaktadır. Tüp bebek tedavileri için 23 ve 40 yaş aralığı en ideal yaş aralığı kabul edilmektedir. Fakat 40 yaşından sonra da tüp bebek tedavisine başvurulabilmektedir. Yaşa göre tüp bebek tedavilerinin başarı şansı ise şöyledir:

35 yaşından küçük kadınlarda tüp bebek ile gebelik şansı yüzde 60 – 70 oranında,
35 – 37 yaşları arasındaki kadınlarda tüp bebek ile gebelik şansı yüzde 40 – 45 oranında,
38 – 40 yaş arasındaki kadınlarda tüp bebek ile gebelik şansı yüzde 30 oranında,
43 yaşından büyük kadınlarda tüp bebek ile gebelik şansı yüzde 5 oranındadır.

Tüp Bebek Tedavisi Kaç Yaşına Kadar Uygulanabilir?

Tüp bebek tedavisi için en uygun yaş aralığı var mı ve kaç yaşına kadar tüp bebek tedavisi uygulanabilir? Tüp bebek tedavisinin uygulanabileceği bir üst yaş sınırı yoktur. Anne adayının yumurtaları bitip menopoz dönemine geçene kadar tüp bebek tedavisi uygulanabilmektedir. Fakat yaş ilerledikçe başarı oranı düşmektedir.

Novaart Tüp Bebek Merkezi olarak gerekli muayeneler soncunda tedavi sürecini belirliyor, aklınıza takılan bütün soruları cevaplıyor ve uzman hekim kadromuzla mutluluğunuzda pay sahibi olmaya çalışıyoruz.


tup-bebek-icin-kilo-siniri-var-mi-1200x800.jpg

Bebek sahibi olmak inanılmaz bir deneyimdir ve birçok çift tüp bebek (IVF) hayallerinin cevabıdır. Peki ya aşırı kilolu veya obez olanlar? Bu yazıda, kilonuzun IVF ile başarı şansınızı nasıl etkileyebileceğini keşfedecek ve süreçle ilgili sorularınızı yanıtlayacağız. Kilonuz ne olursa olsun IVF ile başarı şansınızı nasıl en üst düzeye çıkaracağınız hakkında daha fazla bilgi edinmek için okumaya devam edin.

IVF İçin İdeal Vücut Ağırlığı Nedir?

Tüp bebek (IVF), çiftlerin hamile kalmasına yardımcı olmak için kullanılan bir yardımcı üreme teknolojisi türüdür. Başarılı sonuçlar için, tedaviye başlamadan önce vücudunuzun sağlıklı ve ideal kiloda olması önemlidir.

IVF için ideal vücut ağırlığının tipik olarak 18,5-25 vücut kitle indeksi (BMI) aralığında olduğu kabul edilir. VKİ’si 25’in üzerinde veya 18,5’in altında olan kişilerin gebe kalması daha zor olabilir ve hamilelik ve doğum sırasında komplikasyon gelişme şansı daha yüksektir.
İdeal aralığın dışında bir VKİ’ye sahip olmanın IVF ile hamile kalamayacağınız anlamına gelmediğini unutmamak önemlidir. VKİ’si 25’in üzerinde veya 18,5’in altında olan kişiler için IVF’nin hala başarılı olabileceğini gösteren birkaç çalışma vardır. Bununla birlikte, IVF ile başarı şansınızı artırmak istiyorsanız, ideal aralıkta sağlıklı bir kiloyu korumanız önerilir.

IVF düşünüyorsanız, doktorunuz veya doğurganlık uzmanınız BMI’nizi hesaplamanıza yardımcı olabilir ve gerekirse IVF için ideal vücut ağırlığına nasıl ulaşacağınız konusunda size ipuçları verebilir. Tedaviye başlamadan önce hedef kilonuza güvenli ve etkili bir şekilde ulaşmanıza yardımcı olabilecek diyet ve egzersiz planları da vardır.

Aşırı Kilolu veya Obez Olmak Doğurganlığı Nasıl Etkiler?

Doğurganlık söz konusu olduğunda, çok fazla kilo taşımak gebe kalmayı zorlaştırabilir. Aşırı kilolu veya obez kadınlar daha yüksek infertilite riskinin yanı sıra tüp bebek (IVF) tedavisi sırasında daha yüksek komplikasyon riskine sahiptir. Araştırmalar, aşırı kilolu olmanın hormonal dengesizliklere yol açabileceğini, bunun da yumurtlamayı bozarak gebe kalmayı zorlaştırabileceğini göstermektedir. Aşırı kilolu veya obez olmak, IVF tedavisi sırasında kullanılan ilaçlara verilen yanıtı da etkileyerek başarılı bir sonuç elde etme şansını azaltabilir. Buna ek olarak, obezite ile ilişkili metabolik değişiklikler, gebelik diyabeti ve erken doğum gibi gebelikle ilgili bazı komplikasyonların riskini artırabilir.

Hamilelik Sırasında ve Sonrasında Sağlıklı Kilonuzu Korumak İçin Bazı İpuçları

Meyve, sebze, yağsız protein ve tam tahıl içeren dengeli bir diyet uygulayın. İşlenmiş ve şekerli gıdalardan mümkün olduğunca kaçının.
Hem aerobik hem de kuvvet antrenmanı egzersizleri dâhil olmak üzere düzenli olarak egzersiz yapın. Bu, kilonuzu kontrol altında tutmanıza ve genel sağlığınızı iyileştirmenize yardımcı olacaktır.
Kilonuzu düzenli olarak izleyin. Kilonuzu takip etmek, tüp bebek (IVF) tedavisi içinönerilen aralıkta kalmanıza yardımcı olabilir.
Susuz kalmamak ve aşırı yemekten kaçınmak için bol su için.
Rahatlamak ve stresten arınmak için zaman ayırın. Stres hormonlarınızı etkileyebilir ve kilo alımına yol açabilir.

Bu ipuçlarını takip etmek, hamilelik sırasında ve sonrasında sağlıklı kilonuzu korumanıza yardımcı olacaktır. Bu, sağlığınızı ve bebeğinizin sağlığını korumanıza yardımcı olacaktır.


embriyo-transferi-sonrasi-akinti-1200x800.jpg

Embriyo transferi sonrası akıntı pek çok tüp bebek tedavisinde karşılaşılabilen bir durumdur. Çoğu kez ortaya çıkan bu akıntı riskli bir durum değildir. Fakat akıntı türüne göre risk seviyesi değiştiğinden kimi akıntılarda doktora başvurulmalıdır.

Vajinal akıntı her yaştan kadında olabilecek bir durumdur. Dolayısıyla sağlıklı bir kadında dahi vajinal akıntı olabilir. Akıntı ile vajina kendini temizleyebilir veya koruyabilir. Hormon ilaçları, egzersizler, duygusal yoğunluk, cinsel arzu, stres gibi faktörler akıntıyı etkileyebilmektedir. Ayrıca virüs ve bakteriler ve akıntı nedeni olabilir. Eğer enfeksiyonkaynaklı bir akıntı varsa akıntı kötü kokulu, renkli ve kötü bir görünüme sahip olacaktır.

Tüp bebek tedavilerinde çeşitli ilaçlar kullanılır ve bu ilaçların baş ağrısı, mide bulantısı, şişkinlik, terleme gibi etkileri yanında akıntı yan etkisi de olabilir. Transfer sonrasında bazı anne adaylarında kahverengi akıntı gelebilmektedir. Bu kahverengi akıntı olağan kabul edilirve implantasyon kanaması adı da verilir. Bu aynı zamanda gebeliğin başarısına da yorulabilir.

Embriyo transferi sonrası akıntı şeffaf da olabilir. İlk günlerde bu olağandır. Renksiz, kokusuz ve şeffaf akıntı olumsuz bir durum değildir.

Tüp Bebek Transferinden Sonra Riskli Akıntılar

Embriyo transferi sonrası şiddetli kramplarla ağır kanamalar yaşanırsa risklidir. Bu durumda zaman kaybedilmeden doktora başvurulmalıdır. Embriyo transferi sonrası akıntı şu şekillerdeyse risklidir:

Yeşil, sarı renklerde, kötü kokulu akıntılar çeşitli hastalıkların belirtisi olabilir.
Sarı, yeşil, koyu kıvamdaki akıntılar cinsel yollarla bulaşan hastalıklara işaret edebilir.
Kesik görünümde, orta yoğunlukta akıntılar mantar enfeksiyonunun belirtisidir. Vajinada mantar varlığına işarettir.
İnce, sulu, gri ya da beyaz, kötü kokulu akıntılar vajinada zararlı bakterilerin varlığını yansıtabilir.

Embriyo Transferi Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler

Embriyo transferi sonrası akıntı ile birlikte anne adayının dikkat etmesi gereken noktalar vardır. Embriyonun ana rahmine transferinden sonra embriyonun tutunması için 12-14 gün kadar bekleme süresi olur. Bu süre çiftler için sabır gerektiren, son derece heyecanlı bir süreçtir.

Embriyo transferi sonrası sürekli yatmak doğru değildir. Transferden sonraki 1-2 gün hafif istirahat iyi gelecektir. Fakat iki hafta boyunca istirahat etmek, yatmak olumsuz etkileyecek, strese yol açacaktır. Bunun yerine günlük yaşama devam edilmeli, ağır, aşırı aktivitelerden kaçınılmalıdır.  Özellikle ağırlık kaldırma, ağır spor, ev temizliği gibi eylemlerden uzak durulmalıdır.

Beslenmeye önem verilmeli, anne adayı kendini yormamalıdır. Uyku kalitesine ve uyku düzenine dikkat etmeli, yeterince uyumalıdır. Kimyasal içerikli yiyecek ve içecekler alınmamalıdır. İlaçlar zamanında ve eksiksiz alınmalı, her ilaç doğru şekilde kullanılmalıdır.

Tüp bebek tedavisinde kullanılan ilaçlar genellikle devamlılık arz eder. Bu nedenle mevcut ilaç biterse takviye alınmalı, doktor kontrolünde ilaçlar devam ettirilmelidir. Tüp bebek merkezimizde uzman hekimlerimizi embriyo transferi sonrasında da yanınızda olmakta, gerekli bütün bilgilendirmeyi ve takibi yaparak tedavinin en etkin biçimde başarıya ulaşmasına yardımcı olmaktadır.


yumurtaliklarin-hormon-tedavisi-ile-uyarilmasi-erken-menapoza-neden-olur-mu-1200x802.jpg

Tüp bebek tedavileri uzun süredir normal yollarla bebek sahibi olamayan çiftlerin hayallerinin gerçekleşmesine yardımcı olmaktadır. Tıp alanında kaydedilen gelişmelerle günümüzde tüp bebek tedavileri oldukça ilerlemiş ve başarı şansı çok daha artmıştır.

Tüp bebek tedavileri ilk günden bu yana sürekli gelişmekte ve yeni çalışmalarla hem tüp bebek tedavilerinin başarı oranı hem de sürecin kolaylığı arttırılmaya çalışılmaktadır. Bununla birlikte tüp bebek tedavisi sırasında uygulanan çeşitli yöntemlerle ve tedavilerle alakalı akıllara gelen sorular da olmaktadır. Bunlardan birisi de yumurtalıkların hormon tedavisi ile uyarılması yumurtalıkları harap ederek erken menopoza neden olur mu olmakta, erken menopoz riski akıllara gelmektedir.

Ergenlik çağı başında normal bir kadında yaklaşık 400 bin küçük yumurta yer almaktadır. Yıllar içinde bu yumurtalar hızla tükenmektedir. Normal adet döngüsünde çoğu yumurta daha gelişmeden kaybolmakta, bunların sadece bir tanesinde yumurtlama gerçekleşmektedir.

Tüp bebek tedavisiyle birlikte yumurta geliştirici iğneler uygulanmakta ve bu iğnelerle 10 ya da daha fazla folikülün gelişmesi sağlanmaktadır. Bunlar zaten doğal olarak kaybolacak foliküllerdir. Bu yüzden de tüp bebek tedavisinin yumurtalıklara herhangi bir zararı bulunmamakta, bu da erken menopoz gibi bir riski doğurmamaktadır.

Erken Menopozun Belirtileri ve Nedenleri

Erken menopoz yumurtalıklara zarar veren veya östrojen hormonunun üretimini durduran etkenlerden kaynaklanmaktadır. Diğer sağlık durumları gibi erken menopoz da birtakım belirtilerle ortaya çıkmaktadır. Erken menopozun belirtileri normal menopozun belirtileriyle benzerlik göstermektedir ve bu belirtiler şöyle sıralanabilir:

  • Bir haftandan uzun regl
  • Sık adet görme ya da iki regl arasındaki sürenin uzaması
  • Gece terlemesi ve ateş basması
  • Mesane kontrolünde zorluk çekme
  • Yorgunluk ve uykusuzluk
  • Ruh hallerinde değişiklik, sinirli ve endişeli hissetme halleri
  • Konsantrasyonun düşmesi, unutkanlığın artması ve dikkatsizlik hali
  • İştah artışı
  • Baş dönmesi ve baş ağrısı.

Geçmişten günümüze erken menopoz nedenleri tam olarak aydınlatılabilmiş değildir. Bununla birlikte bazı durumların erken menopoza neden olabildiği düşünülmektedir. Hiç doğum yapmamış olmak, sosyoekonomik düzeyin düşük olması, sigara içmek gibi durumlar bunlardan bazılarıdır. Özellikle sigara içen kadınlarda diğerlerine nazaran 1 yıl daha erken menopoza girme riski bulunmaktadır.

Erken menopoz genetik kaynaklı da olabilir. Ebeveyninin erken menopoza girdiği yaş, kişinin de yaklaşık menopoza gireceği yaştır. Yine de tiroit, eklem romatizması gibi hastalıklar da erken menopoza neden olabilir.

Erken Menopozda Tüp Bebek Tedavisi

Erken menopoz döneminde farklı tedaviler uygulanabilmektedir. Erken menopoz döneminde tüp bebek tedavisine başvurulabilmektedir.  Erken menopozda tüp bebek tedavisi uygulanabilmesi için kadında yumurta hücreleri bulunmalıdır.

Yumurta hücreleri tamamen tükenirse bu tedavi uygulanamamaktadır. Yumurta hücresi olan; fakat kuvvetsiz kadınlarda tüp bebek tedavisi ile başarıya ulaşılabilmektedir. Merkezimizde en gelişmiş tedavi yöntemleriyle en uygun tedaviler gerçekleştirilmektedir


yumurta-catlatma-ignesi-nedir-1200x800.jpg

Gebelik oluşumu süreci için kadın yumurtalık rezervinde bulunan yumurtanın olgunlaşması ve folikül kesesinden çıkması yani çatlaması gerekir. Çatlayan bu yumurta fallop tüplerine ilerlemeli ve bu tüplerdeyken sperm ile birleşerek sağlıklı bir döllenme olmalıdır. Fakat çatlama olmadığında normal yollardan gebeliğin oluşması mümkün olmayacaktır. Hekimlerin tanı koymasının ardından yumurta çatlatma iğnesi uygulanır. Bu bahsettiğimiz yumurta çatlatma iğnesi, yumurtaların doğal bir şekilde olgunlaştığı fakat çatlamadığı durumlarda da uygulanır. İçeriğinde HCG hormonu bulunur ve bu HCG hormonu, sağlıklı kadınlarda salgılanan luteinleştirici hormon ile aynı yapıya sahiptir. İğne uygulandıktan sonra yükselen lutropin hormon düzeyi ile yumurtanın çatlaması ve doğru bir yolla fallop tüplerine düşmesi sağlanır. Bu iğnenin uygulanması için yumurtanın ideal olgunluğa erişmiş olması önemlidir. Yani yumurta çatlatma iğnesinin uygulanması yumurtanın boyutuna bağlıdır. Yumurta büyüklüğü 18-22 mm. aralığına ulaşmalıdır. Bu büyüklüğe ulaşıldığı takdirde yumurta çatlama iğnesi uygulanabilecektir.

Yumurta Çatlatma İğnesi Nasıl Yapılır?

Yumurta çatlatma iğnesi hastanede ve kliniklerde yapılabildiği gibi doktor ya da sağlık görevlilerinin talimatları ile evde de kişi kendisi yapabilir. Bu iğneler piyasada birkaç farklı formda bulunur. Fakat kullanım açısından kolay olması ile genellikle hazır enjektör şeklinde olanlar tercih edilebilmektedir. Yumurta çatlatma iğnesi soğuk zincirde tutulmalıdır ve eczaneden alınırken soğuk akü ile birlikle alınır. Evde yapılacağı zamana kadar da buzdolabının normal kısmında bekletilir. Uygulama yapılacağı zaman iki elde hafifçe ve kısa bir süre ovuşturularak ısıtılır. Ardından ise enjekte edilir. Çatlama iğnesi vücuttaki birkaç farklı kısımda uygulanabiliyor. Genel olarak üst kol, alt karın ve kalçanın üst kısmı olarak uygulamalar yapılabiliyor. Evde yapılacak olan uygulamada dikkat edilmesi gereken noktalardan bazıları şunlardır:

Eller sabun ve su ile güzelce yıkanmalıdır.
Uygulanacak alanın gazlı bez ve alkollü cilt sıvıları ile temizlenmesi yapılmalıdır.
İğne dik bir şekilde tutulmalı ve iğne ucuna doğru kalan havanın alınması sağlanmalıdır.
Bir elle deri hafifçe kavranır ve diğer elle de 90 derecelik bir dik açı sağlanmalıdır.
İğne deri altı yağ dokusuna gelecek şekilde enjekte edilmeli.
İğne çıkarılırken pamuk ya da gazlı bez ile bastırılması ve sonrasında ovmadan yaklaşık on saniye beklenilmesi gerekir.

Tüp Bebek Tedavisinde Yumurta Çatlatma İğnesi Kullanılır Mı?

Tüp bebek tedavisinde infertiliteye neden olan tanı konulmasından itibaren pek çok uygulama yapılır. Bunların başında ise yumurtaların uyarılması yer alır. Adet döneminin başlangıcından sonraki ikinci günde başlayan ve on bir gün sürer. Yumurtaların olgunlaşması için gereken uygulamanın sağlanması için FSH içerikli enjeksiyonlar yapılır. Bu uygulama sonucunda yumurta 18 ile 22 mm. aralığında bir boyuta ulaşması ile kişiye yumurta çatlatma iğnesienjekte edilir. Yumurtlama 48 saat sonra gerçekleşir ve bu durumundan yumurtaların 36. saatte toplanması gerekiyor. Yumurta çatlatma iğnesini mutlaka doktorun belirlediği saatte uygulanması önemlidir. İğne uygulandıktan sonra hekim ile önceden kararlaştırılan saatte hastanede bulunulmalıdır. Bu kısımda yumurta toplama işlemine geçiliyor.


novaart-logo-disi

NOVAART TÜP BEBEK MERKEZİ olarak, ”yeni bir hayat” sloganıyla yola çıktık. Mesleki hayatlarını infertilite-tüp bebek konusuna adamış olan uzman hekim kadromuzla, sizleri en büyük hayalinize kavuşturmak için, en son teknolojik gelişmeleri kullanarak, size özel tedavi programlarını uygulamak ve mutluluğunuzu paylaşmak istiyoruz.

NovaArt Tüp Bebek © 2021 Tüm Hakları Saklıdır