pkos-1200x713.png

Polikistik Over Tedavisinde Verilen İlaçlar Nelerdir?

Polikistik over tedavisi için kesin bir tedavi yöntemi bulunmamaktadır. Kişilerin belirtmiş olduğu şikayetler göz önünde bulundurularak, tedavi yöntemleri değişmektedir. Çeşitli ilaç ve yöntemlerle sorunun ortadan kalkması sağlanabilmektedir.

Polikistik over sendromu olarak adlandırılan rahatsızlık; üreme çağına gelen kadınlarda görülebilen bir hormonal bozukluktur. Kısa adıyla PKOS kadınların çocuk sahibi olabilme yeteneklerinde, hormon düzenlerinde, regl düzeninde, damarlarında, dış görünüşünde ve kalbinde çeşitli etkiler gösterebilmektedir.

PKOS tedavisinde belirli tanı koyma yöntemleri bulunmaktadır. Bu tanı yöntemleri;

  • Andojen hormonunun fazla miktarda üretilmesi ile kronik hiperandojenizm,
  • Anovulasyon yani yumurtlamanın gerçekleşmemesi. Bu rahatsızlığa sahip olan kadınların regl dönemleri düzensiz olmakta ve hatta hiç adet görememektedir.
  • Ultrason aracılığıyla büyüklükleri 8 ve 10 milimetreyi geçmeyen, yumurtalıkların çevresinde bulunan çok sayıda kist olması, ultrasonda polikistik over görüntüsü şeklinde sayılmaktadır.

Sayılan bulgulardan en az iki tanesinin belirlenmesi durumunda polikistik over tedavisi başlanması gereken bir yoldur.

PKOS Tedavisi İçin Kullanılan Yöntem ve İlaçlar

Bu rahatsızlığın tanısı regl düzeni, ilk regl yaşı ve kanama süresi gibi şikayetler ile birlikte kan testleri, ultrason görüntülemesi ve fiziki muayene sonucunda koyulabilmektedir. Yapılacak işlemler ile beraber hastaların kan şekerlerinin düzeyleri ve tansiyonlarının kontrol edilmesi gerekmektedir. Tedavi evreleri;

  • Hastalığın tanısı koyulduktan sonra ilk yapılması gereken durum, kilo verme ve sağlıklı beslenme olmaktadır. Bununla birlikte egzersizlerin ihmal edilmemesi gerekmektedir. Hastalık daha çok aşırı kilolu ve obez konumunda bulunan kadınlarda görülmektedir. Yapılacak doğru işlemlerle kan şekerinin normal seviyelere inmesi insülin ihtiyacını azaltmakta ve hormon seviyelerini düzenlemektedir. Uzman kadromuz aracılığıyla doğru yönlendirmeler yaparak tedavi süreçlerinizi olumlu yönde ilerletiyoruz.
  • Gerçekleştirilen araştırmalar sonucunda tip 2 diyabet tedavisinde kullanılan ilaçların PKOS tedavisinde işe yaradığı görülmektedir.
  • Polikistik over tedavisi için doğum kontrol haplarının kullanılmasının regl düzenine katkı sağladığı gözlemlenmektedir.
  • Kıllanma ve akne sorunları olan kadınlarda düşük dozlar halinde anti-androjen ilaçların kullanılması gerekmektedir. Hastalık direncine göre verilecek doz ayarlanabilmektedir.
  • Üreme potansiyelini yani fertiliteyi arttırmak fayda sağlayabilmektedir.

Tanı koyulması ve tedavisi için mutlaka profesyonel destek alınması gerekmektedir. Tüm imkânlarımızla sizlerin yanında olarak en verimli tedavi yöntemlerini uygulamaya devam ediyoruz.

Polikistik Over Sendromu Belirtileri

PKOS rahatsızlığı kendisini belirli şikayetler ile belli etmektedir. Bu şikayetler;

  • Tekrarlayan düşük yapma durumları
  • Düzensiz veya hiç olmayan yumurtlama yani regl düzensizliği
  • Kısırlık
  • Kol, bacak, sırt ve karında istenmeyen tüylerin artışı
  • Erkek tipi saç dökülmesi
  • Göğüs, yüz ve sırt bölümlerinde cilt yağlanması ile birlikte sivilce
  • Horlama ve uyku apnesi
  • Yüksek tansiyon ve ruh hali değişimi ile birlikte depresyon şeklinde sıralanmaktadır.

Belirtilen şikayetleri yaşamanız durumunda mutlaka merkezimizle iletişime geçin. Polikistik over tedavisi için uzman kadro ve imkânlarımızla sizlerin yanında olmaktayız.


5f3d0c267152d81fc8130012.webp

Polip Nedir?

Polip yapısı itibariyle tümörlere benzemektedir. Polipler vücudun birçok dokusunda görülebilmektedir. Vücudun mukoza ile kaplı olan bölgelerinde oluşabilen bu tür, büyüdükçe sorunları beraberinde getirmektedir. Mukoza ile kaplı olan bağırsak, rahim ağzı, burun gibi bölümlerde polip oluşabilmektedir. Nüfuz ettiği dokuda kök salan polip, tümör biçiminde dışarıya doğru itilmektedir. Kök salınan dokulara, ölçülerine ve yapılarına göre değişik türleri olan polipler genel olarak iyi huylu olmaktadır. Bununla birlikte kansere dönüşebilen polip çeşitleri de bulunmaktadır.

Polip oluşması durumunda en doğru teşhis ve tedavi durumları için kesinlikle profesyonel destek alınması gerekmektedir. Uzun yıllardır büyük bir titizlikle sürdürdüğümüz hizmetlerimizden yararlanarak sorunlardan kurtulabilirsiniz. Son derece verimli yöntemlerimiz ve uzman kadromuzla her zaman yanınızda yer almaktayız.

Polip meydana geldiği dokulara geniş bir taban yardımıyla veya bir sap ile tutunmaktadır. Genel olarak poliplerin nedenleri bilinmemektedir. Boyut olarak daha çok milimetreler ile ölçülebilen bu tür bazı zamanlarda birkaç santimetreye kadar büyüyebilmektedir.

Poliplerin Olumsuz Etkileri

Polipler genellikle kişilere herhangi bir rahatsızlık vermedikleri için fark edilmeleri zaman alabilmektedir. Safra kesesi ve ses tellerinde de polipler meydana gelebilmektedir.

Rahimde oluşabilecek polip, gebeliği engelleyebilmektedir. Kısırlık tedavilerinde saptanabilen bir tür olmaktadır. Daha önce bir belirti vermemiş olsa bile kısırlığa sebep olan durumların araştırılması aşamasında kendisini belli edebilmektedir. Polip boyutunda meydana gelen büyümelere bağlı olarak kendisini belli etmeye başlamaktadır.

Kendisini belli etme aşamasında çok acele etmeyen polipler gayet ciddiye alınması gereken bir durum konumunda bulunmaktadır. Hafife alınmaması gereken polipler konusunda merkezimizden destek almanız oldukça kolay olmaktadır. İletişim bilgilerimizden bizimle irtibata geçerek kısa süreler içerisinde hizmet alabilmektesiniz. Poliplerin bulundukları yerlerden alınabilmesi birtakım müdahaleler gerekmektedir. Tedavi aşamalarının tamamında rahat edebilmek adına mutlaka bizimle iletişime geçin.

Polip Belirtileri

Poliplerin oluşum nedenleri tam olarak bilinmemekle birlikte herhangi bir işleme gerek kalmadan kendi başlarına yok olabilmektedir. Küçük yapıdaki polip çeşitleri çoğu insanda sağlık sorunu oluşturmamaktadır. Farklı bir hastalık için yapılan detaylı testler ve kontroller sonucunda bulunduğu saptanabilmektedir.

Boyutları nispeten büyük olan polipler günlük hayatı etkileyebilecek şekilde ortaya çıkabilmektedir. Polip belirtileri bulundukları noktalara, boyutlarına ve sayılarına göre farklılık göstermektedir. Poliplerin rahim ve rahim ağzı bölgelerinde bulunması ile görülen belirtileri;

  • Regl kanamalarının ekstra uzun sürerek devam etmesi
  • Gebe kalınamaması ve kısırlıktan şüphe edilmesi
  • Cinsel ilişki esnasında şiddetli ağrıların oluşması
  • Düzensiz bir şekilde kanamaların sıklıkla devam etmesi
  • Regl kanamalarının yoğunluğunun fazla olması şeklinde sıralanabilmektedir.

Polipler en çok kadınların rahminde ve rahim ağzındaki bölgelerde görülmektedir. Bunun dışında safra kesesinde;

  • Bulantı ve kusma
  • Sarılık ve karın ağrısı
  • Dışkı görüntüsünde farklılıklar görülmektedir.

Ses telleri içinde ses yapısında anormal değişikliklerin oluşmasına polipler sebep olmaktadır. Bağırsak için; sindirim sistemindeki düzensizlikler ve tekrarlayan ishaller ile birlikte dışkıda görülebilecek kan belirtileri oluşturmaktadır.


rahimdinlendirme-2.jpg

Rahim Dinlendirmeden Sonra Transfer Ne Zaman Olur?

Geçmiş yıllarda çok az sayıda hastada uygulanan bu yöntemi artık çok daha sayıdaki hastada gerçekleştirebiliyoruz. Bunun en önemli sebebi, gelişen laboratuvar teknolojileri ve bunu takiben embriyo dondurma tekniklerine ulaşılan yüksek başarılardır. İlk zamanlarda vücudunda tedavide kullanılan hormon ve ilaçlara karşı aşırı hassasiyet görülen hastalarda zorunlu olarak uygulanmaktaydı. Günümüzde ise tedavi sürecinde rahim ortamında bozulma görülen ya da ilaçlara bağlı olarak gebelik başarısında rahim ortamı kaynaklı azalma olabileceğini düşündüğümüz hastalarda da rahat bir şekilde kullanmaktayız.

Rahim dinlendirme sonrası donma çözme siklusu için tedaviye başlanan ay, hastalarımıza önceden anlatmış olduğumuz tedavi şemasına uyarak gelmelerini istiyoruz. Bazı hastalarımızda önden ilaçlı bir tedavi protokolü uygularken, bazı hastalarımıza da herhangi bir ilaç kullanmadan direkt gelmelerini istiyoruz. Uyguladığımız protokol kapsamında gerçekleştirdiğimiz ultrason ve kan takiplerine göre transfer gününü belirliyoruz. Zamanlama bakımından eğer hastamız tercih ederse yumurta toplama sonrasındaki ilk adetle bile dondurulmuş embriyonun nakil edilmesi için planlama yapılabilmektedir.

Rahim Dinlendirme Ne Kadar Sürer?

Rahim dinlendirme süreci 2 ayrı aşamada tamamlanır:

  • Birinci aşama; yumurtaların uyarılması (10 gün ile 12 gün arası), yumurta toplamanın ardından 5. gün blastokist aşamasına ulaşmış olan tüm embriyoların dondurulması ile beraber 2 hafta ile 2,5 hafta arasında sürer.
  • İkinci aşama; rahim hazırlanması, embriyoların çözülmesi ve embriyo transferinin yapılması sürecinde ise 7-10 gün kadar süreye ihtiyacımız vardır.

Rahim dinlendirme yönteminde hedefimiz taze transfer yapmaktır. Rahim dinlendirmede süre bakımından toplama sonrasındaki ilk adet ile bile donmuş olan embriyonun nakil edilmesi için hazırlık yapılmaya başlanabilir. Hastamızın istediği başka bir ayda da plan yapılabilir.

Rahim dinlendirme yönteminin uygulanmasına karar verilen çiftlerde yumurta toplama işlemi sonrasında hem ağrı oluşmaması için hem de enfeksiyon riski olmaması bakımından 7-10 gün süre ile cinsel ilişki olmamasını tavsiye ederiz.

Rahim Dinlendirme Her Klinikte Uygulanabilir Mi?

Rahim dinlendirme yönteminin başarılı olabilmesi için embriyoların son derece yüksek başarı oranları ile dondurulabilmesi ve istenildiği zaman herhangi bir şekilde zarar görmeden çözülmesi gerekir. Bu teknolojiyi uygun şekilde ve etkin kullanabilen merkezlerde rahim dinlendirme yöntemi uygulanan hastalarda, taze transfer yapan hastalara oranla %5 ya da %15’e kadar daha yüksek hamilelik oranları sağlanabilmektedir.

Diğer taraftan embriyo çözme ve dondurma uygulamalarının başarılı bir şekilde yapılmadığı kliniklerde hamilelik oranlarında ek artış gözlemlenemediği gibi taze embriyo transferlerine kıyasla daha düşük hamilelik başarısı da elde edilebilmektedir. Bundan ötürü rahim dinlendirme yönteminde başarıya giden anahtar, klinik içerisinde verimlilik ve yüksek teknoloji ile çalışan bir embriyo laboratuvarının olmasıdır. Novaart Tüp Bebek ve Kadın Sağlığı Merkezimizde yüksek teknolojik donanıma sahip olan embriyoloji laboratuvarlarımızda çözme ve dondurma işlemlerinde başarılı sonuçlar elde edebiliyoruz.


shutterstock_482984566_16_9_1562757564-880x495_16_9_1568546908.jpg

Rahim Dinlendirme Neden Ve Nasıl Yapılır?

Rahim dinlendirme neden ve nasıl yapılır? Normal fizyolojik süreçte kadınlarda beyinden salgılanan FSH-LH hormonunun etkisi ile yumurtalıklarda yer alan yumurta hücreleri harekete geçerler. O ay için antral folikül seviyesinde olan 1 folikül ya da 2 folikül, salgılanan folikül geliştirici hormonunun etkisi ile büyüme başlar.

Yarışa katılmayan ve geride kalan diğer foliküller ise vücut tarafından emilerek atılırlar. Bu sırada büyümeye devam eden folikülden estradiol hormonu salgılanarak rahim içini hamilelik için hazır bir hale getirmek için kalınlaştırır. Folikül belirli bir aşamaya geldiği zaman çatlar ve çatlayan folikül corpus luteum adı verilen bir yapıya dönüşür. Bu yapıdan da progesteron hormonu salgılanır ve rahim içerisini bebeğin tutunmasına hazır bir hale getirir. Eğer o ay içerisinde hamilelik oluşması ise hamilelik için hazırlanan rahim içi ortam, adet ile beraber atılır ve döngü devam eder.

Tüp bebek tedavisinde o ay vücudun eriterek dışarıya attığı folikülleri de dışarıdan yumurta uyarıcı ilaçlar kullanarak geliştirilir ve kontrollü bir indüksüyon süreci gerçekleştirilir. Bu aşamada eğer rahim dinlendirme yöntemi uygulanan hastada 15’den daha fazla sayıda yumurta gelişti ise aşırı uyarım sendromu (OHSS) gelişmemesi için taze transfer yapmayarak bütün embriyoları dondurmayı ve 1-2 ay geçtikten sonra donma çözme siklusu planlaması tercih edilir.

Rahim Dinlendirme Nasıl Yapılır?

Rahim dinlendirme neden ve nasıl yapılır? Sorusu kullanıcılar tarafından oldukça merak edilmektedir. Rahim dinlendirme, seçilmiş olan hastalarda taze transfer yapmayarak o ay uygun kriterleri taşıyan tüm embriyoların dondurularak saklanması ve transferlerin ilerleyen aylarda planlanması sürecini kapsamaktadır.

Dondurulmuş olan embriyonun nakil edilebilmesi için tercih edilen hazırlık protokolü uygulandıktan sonra embriyo çözülerek rahime nakledilir. Bu kapsamda 2 farklı hazırlık protokolü bulunmaktadır. Bu protokoller doğal siklus ve ilaçlı hazırlama protokolleridir. Hasta için en uygun olan hazırlama protokolünü doktor tercih edecektir.

Rahim Dinlendirme Yönteminin Uygulanması Gereken Hasta Grupları

Rahim dinlendirme neden ve nasıl yapılır? Rahim dinlendirme yönteminin muhakkak gerekli olduğu ya da hamilelik başarısı bakımından daha iyi olabileceği hasta gruplarını şu şekilde sıralayabiliriz:

  • Yumurta sayısının fazla olup hamilelik durumunda aşırı uyarılma ya da hiperstimülasyon sendromu geliştirme riski yüksel olan hastalar,
  • Hormon değerlerinde tüp bebek tedavisine bağlı olarak yükseklik tespit edilen hastalar,
  • Embriyoya tam kromozomal tarama yapılacak olan hastalar,
  • Tekrarlayan tüp bebek tedavisi başarısızlığı sebebiyle yapılan teste göre transfer günü kişiselleştirecek olan hastalar,
  • Rahim içerisinde transfere engel oluşum tespit edilen ya da rahim içi yeteri kadar gelişim göstermemiş olan hastalar,
  • Rahim içerisinde ya da tüplerde sıvı toplaması olan hastalar.

Rahim dinlendirme neden ve nasıl yapılır? Sorusunun cevabı ile ilgili daha detaylı bir şekilde bilgi almak için bize ulaşabilirsiniz.


polikistik-over-sendromu-1-800x300-1.png

Polikistik Over Sendromu ve Kısırlık Tedavisi

Polikistik over sendromu kadınlardaki önemli yumurtlama problemlerinden birisidir. Her on kadından birinde görülen rahatsızlık üreme çağındaki kadınlarda sıklıkla ortaya çıkmaktadır. Yumurtalıklarda oluşan fazla sayıda yumurta kesesi görülmesi şeklinde kendini göstermektedir. Ultrasonografi tekniğinde ondan fazla bir santimetreden küçük kistlerin görülmesi ile teşhis konulabilmektedir.

Polikistik over sendromu üreme çağındaki kadınlarda tedavi edilmediği taktirde kısırlık ile birlikte yumurtlayamamaya, diyabete, koroner arter hastalıklarına, tansiyon sorunlarına neden olabilmektedir.

Kadınlarda üreme için gerekli iki yumurtalık adet dönemlerinde döllenmeye uygun, olgun bir yumurta geliştirir. Yumurta, folikül adı verilen içi sıvı dolu bir kesecikte gelişip olgunlaşır. Her ay bir kadında bir folikül seçilir ve büyüyüp yumurtlama olur. Polikistik over sendromu olan kadınlarda bu folikül seçilemez ve her ay yumurta oluşamaz. Ultrason muayenesinde yumurtalıklar içeriğinde gelişmemiş yumurta olan pek çok kesecik, yani kist halinde görülür.

Polikistik Over Sendromu Bulunan Kadınlarda Kısırlık Tedavisi Yöntemleri

Polikistik over sendromu olan kadınlarda kısırlık tedavisi farklı şekillerde yapılır. Kişiye, belirtilere, miktara, seviyeye vs. göre tedavi yöntemleri uzman hekimlerimizce belirlenir. Başlıca şunlar kullanılır:

  • Egzersiz: Polikistik over sendromu genellikle genç, tüylenme problemi olan, adetleri düzensiz, kilolu kadınlarda görülmektedir. Bu rahatsızlığa sahip olan kadınların ilk olarak kilo kaybetmeleri ve bunun için egzersiz yapmaları önerilir. Karbonhidrattan fakir, liften zengin bir diyet ve egzersizle adetler ilaçsız olarak düzenlenebilmektedir.
  • İnsülin direnci ilaç tedavisi: İnsülin direnci tespit edilen polikistik over sendromu hastalarında metformin içeren ilaçlarla adet düzenlenebilir. Bu ilaçların en az 6 ay düzenli kullanılması gerekir. İlaçlarla tedavi sonrasında gebelik de kendiliğinden oluşabilir.
  • Histeroskopi endoskopik tedavi: Polikistik over sendromu olan ve çocuk isteyen kadınlarda ilk olarak jinekolojik muayenesi ve ultrasonografi uygulanır. Kanda hormon testleri yapılır ve hormonal problemler varsa ortaya konulur. Ailede şeker hastalığı varsa şeker yükleme testi yapılır. Sonrasında da tüplerde tıkanıklık varsa tespit etmek için HSG (rahim filmi) çekilir.
  • Kısırlık tedavisi: Polikistik over sendromu olan kadınlarda infertilite tedavisi adetle başlayarak iki hafta devam eder. Bu süreçte iğnelerle yumurtalıklardan yumurta gelişimi sağlanır. Olgun yumurta geliştiğinde eşinin menisinden alınan spermler laboratuvarda hazırlanıp rahim içine iletilir. Bu şekilde aşılama uygulaması 2-3 kez gerçekleştirilebilir.
  • Tüp bebek tedavisi: Eğer polikistik over sendromu olan kadınlarda infertilite tedavisi ile sonuç alınamazsa, evlilik süresi 5 yıldan uzunsa tüp bebek tedavisine geçilebilir. Tüp bebekle büyük oranda polikistik over sendromlu hastalarda gebelik başarılı olmaktadır.

Polikistik Over Sendromu ve Sigara Kullanımı

Polikistik over sendromu ve kısırlık tedavisi sırasında sigara kullanımının kesilmesi önerilir. Sigara hem yumurta hem de sperm kalitesini düşürür. Merkezimizde uzman hekimlerimiz kişiye özel tedavi süreci belirlemekte, en etkin şekilde tedavinin başarıya ulaşmasına yardımcı olmaktadırlar.


ac5e7474-d671-4ce5-b056-d1afabc69e2c.jpg

Rahim Dinlendirme Yöntemi Nedir?

Rahim dinlendirme yöntemi nedir? Rahim dinlendirme yöntemi seçilmiş hasta gruplarında uygulanan bir tedavi yöntemidir. Tüm bebek tedavisi sürecinde hastalarımıza uygulamış olduğumuz tedavi protokolleri, hastadan hastaya göre değişiklik göstermektedir.

Günümüzde pek çok çiftin tüp bebek tedavisine başvurması sebebiyle bu alanda hızla gelişmeler yaşanmaktadır. Tüp bebek tedavisinde başarı elde edilen embriyoların kalitesine göre değişiklik göstermektedir. Tüp bebek tedavisinde kullanılan ilaçlar ve tedavi için uygulanan testler rahim dokusunun zaman içerisinde yorulmasına sebep olmaktadır. Bu durumda sorunların ortaya çıkmaması için rahim dinlendirme yönteminden faydalanılır.

Normal koşullarda tedavi süreci;

  • Yumurtalıkların uyarılması,
  • Yumurta toplama,
  • Döllenme,
  • Embriyoların takibi
  • Embriyo transferi şeklinde ilerlemektedir.

 

Rahim dinlendirme tedavisi uygulanacak olan hastada ise uygun kaliteye sahip olan tüm embriyoları

  1. gün ya da 6. gün blastokist aşamasında iken dondurarak o ay taze transfer yapmadan, rahmi 1-2 ay

kadar dinlendirdikten sonra donma çözme siklusu yaparak ilerlenmektedir.

Rahim Dinlendirme Yöntemi Kimler İçin Uygundur?

Rahim dinlendirme yöntemi nedir? Sorusundan sonra en çok merak edilen soru da bu yöntemin kimler için uygun olduğu sorusudur. Rahim dinlendirme yöntemi eski zamanlarda daha kısıtlı bir kesime uygulanırken günümüzde çok daha fazla sayıdaki kişiye tavsiye edilen bir tedavi çeşididir.

Rahim dinlendirme yöntemi ilk başta tüp bebek tedavisinde kullanılan hormonlara ve ilaç takviyelerine karşı aşırı hassasiyet gösteren hastalara uygulanmaktaydı. Fakat günümüzde, rahim ortamında herhangi bir bozulma ortaya çıkmış olan herkes için tercih edilebilmektedir.

Rahim dinlendirme yöntemi artık tüp bebek tedavisi sırasında herhangi bir problem ortaya çıkmasa da yalnızca sosyal sebeplere bile bağlı olarak yapılmaktadır. Bu süreçte embriyo transferi ertelenmektedir. Bu yöntemde esas olan kısım kaliteli embriyoların başarılı bir şekilde dondurulması ve çözülme sürecinde herhangi bir şekilde embriyoya zarar getirmemesidir.

Rahim Dinlendirme Yöntemi Sonrası Transfer Nasıl Yapılır?

Rahim dinlendirme yöntemi nedir? Rahim dinlendirme yöntemi ortalama 2 ay kadar sürmektedir. Bu süreç içerisinde anne adayları aynı zamanda zihnen de hamileliğe hazırlanma fırsatı bulmaktadır. Rahim dinlendirme tedavi yöntemi ile tüp bebek tedavisinde hamilelik ihtimali de %5 ile %10 oranında artış göstermektedir. Rahim dinlendirme süreci bittikten sonra dondurulmuş olan embriyolar çözülerek anne olmak isteyen hastaya aktarılmaktadır. Çözülme sonrasında uygulanan transfer işlemi taze embriyo transferi ile aynı şekilde ilerlemektedir. Çözme ya da dondurma işlemlerinin başarılı bir şekilde yapılmadığı durumlarda ise hamilelik şansında da olumsuz yönde etkiler ortaya çıkmaktadır. Bu sebeple rahim dinlendirme uygulaması yüksek teknolojiye sahip olan kliniklerde profesyonel bir şekilde yapılmalıdır.

Bizler Novaart Tüp Bebek ve Kadın Sağlık Merkezimiz ile iletişime geçerek rahim dinlendirme yöntemi nedir? Sorunuzun cevabını detaylı bir şekilde alabilirsiniz. Size anında dönüş yaparak aklınıza takılmış olan soruları yanıtlamaya çalışıyoruz.


Polikistik-Over-Sendrom-1200x800.jpg

Polikistik Over Sendromu (Pcos) Nedir?

Polikistik over sendromu kadınlarda çok sık rastlanan hormonal bozukluklardan birisidir. Pcos olarak ifade edilen polikistik over, adet görememe ya da uzun aralıklarla adet görme gibi düzensiz durumlar şeklinde kendini gösterir. Polikistik over sendromunda kanda androjen adı verilen hormonların artışına bağlı olarak ciltte yağlanma, sivilcelenme, saç dökülmesi, tüylenme gibi belirtiler ortaya çıkar.

Hormonal bozukluklardan kaynaklı polikistik over sendromu yumurtalıkların androjenleri fazla salgılaması ile ortaya çıkmaktadır. Bu, kadınlarda kısırlık, sivilcelenme, tüylenme gibi farklı sonuçlara neden olabilmektedir. Normal değerlere sahip bir kadında FSH/LH hormon testi sonucu 3 civarında iken polikistik over sendromuna sahip kadınlarda daha yüksek sonuçlar ortaya çıkmaktadır.

Polikistik Over Sendromu Belirtileri

Polikistik over sendromu kanda androjen seviyesinin artışı ve yumurtlama bozukluğu şeklinde belirti verir. Özellikle yumurtlama bozukluğundan kaynaklı uzun aralıklarla ya da bir süre hiç adet olmama şeklinde belirti ortaya çıkabilir.

Kandaki androjenlerin arttığını belli eden durumlardan birisi erkek tipi tüylenme, saç dökülmesi ve sivilcelenme olabilmektedir. Yine insülin (şeker) metabolizmasını da bozmakta, buna bağlı olarak göbek çevresinde kilo artışı gözlemlenebilmektedir. Diğer belirtileri ise şöyle sıralanabilir:

  • Saç dökülmesi
  • Tüylenme
  • Sivilce
  • İnsüline karşı direnç
  • Kiloda artış
  • Yüz bölgesinde yağlanma
  • İltihap
  • Düzensiz adet
  • Cildin kararması
  • Baş ağrısı
  • Kısırlık

Polikistik over sendromu şüphesi varsa ilk olarak hastanın öyküsü alınıp klinik değerlendirmesi yapılır. En sık görülen endokrin bozuklukları arasında yer alan polikistik over sendromu, ergenlik ve genç erişkinlik döneminde de görülebilmektedir.

Hastalık özellikle kilolu, adet görme şikayeti bulunan, yüzünde sivilce, cildinde yağlanma olan genç kızlarda şüphelenilmesi gereken bir durumdur. Erkek tipi tüylenme ve çok kilosu olan hastalarda sendrom daha fazla görülmektedir.

Adet düzensizliği şikayeti olan her genç kızda polikistik over sendromu olmayabilir. İlk adet görmeye başladıkları dönemlerde fizyolojik olarak genç kızlarda düzensizlik olabilir. Üreme fonksiyonlarının düzenlenmesinde önemli olan yumurtalık ve beyin arasındaki akslar ergenlik döneminde tam oturmadığından yaşanan bazı adet düzensizlikleri normal kabul edilebilir.

Polikistik over sendromunda ekseriyetle hormon ve tam kan testleri talep edilir. Kandaki androjen hormonlarının seviyesiyle FSH ve LH adlı hormonların seviyelerinin tespiti sendrom tanısı koymada önemli bir yere sahiptir. Bununla birlikte ultrasonografiyle yumurtalıkların polikistik yapısı gösterilerek de tanı konulabilir.

Polikistik Over Sendromu Tedavisi

Polikistik over sendromu tedavisi fiziki muayene ile başlar. Fiziki muayene sonrasında üreme sisteminde problem olup olmadığı gözlemlenir. Kan testindeki hormonal bozukluklara göre doğum kontrol hapı ya da adet düzenleyici ilaçlar tavsiye edilebilir. Polikistik overe bağlı gelişen daha başka hastalıklar varsa hekimlerimiz farklı bir tedavi yöntemi uygulayabilir. Eğer sendrom uzun süre tedavi edilmezse farklı hastalıklara yol açabilir. Uygun diyet ve fiziksel aktivitelerle sürecin desteklenmesi gerekir.


10-soruda-histeroskopi-1-1200x686.jpg

Ofis Histeroskopi Nedir? Kullanım Alanları Nelerdir?

Ofis histeroskopi rahim içinin kamera yardımıyla görüntülenmesi işlemidir. Profesyonel muayenehane ve klinik ortamda yapılabilen bu görüntüleme oldukça kolay ve rahat bir yöntemdir. Yapılacak uygulama çok önemli bir işlem olmaktadır. Bu yöntem aynı zamanda ofis H/S kısaltması şeklinde de yazılabilmektedir.

Bu yöntemin kullanılma amacı, döl yatağı olarak bilinen rahim içindeki boşluğun göz yardımıyla değerlendirilmesidir. Ofis histeroskopi yöntemi direkt bir uygulama durumunda bulunmaktadır.

Uterin kavitenin değerlendirilmesi ve gerekli tedavi konusunda aksiyon alınması için bizimle anında iletişim kurabilirsiniz. Konusunda son derece uzman kadromuz ve kullanmakta olduğumuz oldukça verimli ekipmanlarımız ile birlikte ne zaman isterseniz destek olmak için daima yanınızda bulunmakta ve sorunlarınızdan kurtulma aşamasında yardımcı olmaktayız.

Ofis Histeroskopi Kullanım Alanları

Merkezimizde hizmetinize sunduğumu yöntem ile kısa sürelerde sonuç almaktayız. Bu yöntem ile;

  • Laparoskopi uygulamasında olduğu gibi teleskop olarak adlandırılan optik ve ışıklı bir sistem kullanılmaktadır.
  • Çapının gayet ince olması nedeniyle herhangi bir ağrıya sebebiyet vermemektedir.
  • Teşhis koyabilmek amacıyla kullanılan ofis histeroskopi cihazı 5 milimetre çapına sahip olmaktadır.
  • Rahim ağzında genişletme gibi bir duruma gerek olmadan, jinekolojik muayene şeklinde gerçekleştirilmektedir.
  • Rahim ağzından histeroskop yardımıyla CO2 ya da özel sıvılar uygulanarak içeriye girilir. Bu sayede rahim duvarları birbirinden ayrılmış olmaktadır.
  • İşlem sonucunda direkt olarak görüntüleme işlemi sağlanmaktadır.

Tercih edilen bu yöntem ile anesteziye ihtiyaç olmamaktadır. İşlemin yapılabilmesi için hastaneye yatış yapılmasına gerek olmamaktadır. Uygulama yapmış olduğumuz hastalarımızdan aldığımız bilgilere göre ilaçlı film gibi uygulamalara oranlara daha ağrısız bir yöntem olmaktadır.

Histeroskopi yönteminin kullanılması adına en uygun zaman regl kanamalarının bitmesinden sonraki birkaç gün olmaktadır. Regl gününün ilerlemesi ile birlikte rahim içi zarının kalınlaşmaya başlaması ile teşhis koyma yönteminin kullanılması güç duruma gelmektedir.

Ofis Histeroskopi Hem Kolay Hem de Ağrısız Bir Yöntemdir

Ofis histeroskopi ile rahmin içinde bulunan diğer rahatsızlıklarda görülebilmektedir.

  • Myom çeşitlerini
  • Polipleri
  • Asherman sendromunu kullanılan yöntem ile belirlemek mümkün olmaktadır.

Tanı koyma işleminin hızlı bir şekilde yapılması tedaviye başlanabilme süreci için oldukça faydalı olmaktadır.

Kullanılacak yöntem ile düşüklerde, gebelik kayıplarında, rahim içi kayıp spirallerin ortaya çıkarılmasında, direnç gösteren regl düzensizliklerinde, anormal şekildeki menopoz dönemi kanamalarında ve rahmin içerisinde tehlikeli olabilecek kitle belirlenmesi aşamalarında bu yöntem kullanılabilmektedir.

Tercih edilen görüntüleme yöntemi oldukça pratik bir biçimde yapılmaktadır. Çok fazla ağrıya sebebiyet vermemesi ve rahat bir şekilde uygulanabilmesi ile yoğun şekilde tercih edilen bir yöntem olmaktadır. Bazı durumlarda çok ender olarak enfeksiyon ve kanama ile birlikte rahim delinmesi gibi durumlar olabilmektedir. Fakat profesyonel bir destek alınması tüm bu olumsuzların önüne geçmektedir. Merkezimizde hassasiyetle sürdürdüğümüz uygulamalarımız sayesinde içiniz rahat bir şekilde test ve tedavilerinizi kolayca yaptırabilirsiniz.


laparoskopik-tup-ligasyonu.jpg

Endometriozist Hastalığında İlaç ve Cerrahi Tedaviler

Endometriozist hastalığı hem dünyada hem de ülkemizdeki kadınlarda çok sık rastlanmaktadır. Teşhis edilmesi de oldukça zor bir hastalıktır. Aynı zamanda çikolata kisti olarak adlandırılan endometriozist, her 10 kadından 1’inde görülmekte ve yaygınlığı artmaktadır.

Bazı hastalarda endometriozist hiçbir belirti vermeden ilerleyebildiği gibi bazı hastalarda şiddetli şikayetlere neden olabilmektedir. Hastanın rutin bazı kontrollerinde yumurtalıklarda çikolata kisti olarak veya bağırsağı döşeyen zarlar üzerinde ya da rahmin arka tarafındaki bağırsaklarda nodüler lezyon olarak endometrioziste rastlanabilmektedir.

Hastalıklı dokular çoğunlukla yumurtalıklarda bulunmaktadır. Fakat şu noktalar üzerinde de yer alabilmektedir:

  • Fallopian tüpleri
  • Mesane
  • Vajina
  • Vajina ve rektum arasındaki iç alan
  • Rahmin dış çevresi
  • Rahmi destekleyen bağlar
  • Bağırsaklar
  • Kasık boşluğun çevreleyen sınırlar
  • Karın ameliyatından kalma skarlar

Endometriozist hastalığı yakalanmış kişilerin hayatını büyük oranda zorlaştırabilmektedir. Ayrıca hastalığın neden olduğu şikayetler diğer jinekolojik rahatsızlıklarla benzerlik gösterdiğinden doğru teşhisin konulması ve tedavi uygulama süreci de uzayabilmektedir. Kişide endometriozist varlığı beklenmeyen belirtiler gösterebilmekte, aşırı yorgunluk, yapılan işe odaklanamama bunlardan bazılarıdır.

Endometriozist Hastalığının Tedavisi

Endometriozist hastalığının tedavisi hastalığın yaygınlığına, seviyesine, bulgularına, gebelik düşünülüp düşünülmesine göre farklılık arz etmektedir. İlaç tedavisi, ameliyat ya da her ikisi birlikte uygulanabilmektedir. Eğer gebelik planı varsa yaş ve yumurtalık kapasitesi değerlendirildikten sonra tedavi planı yapılmaktadır. Kim, hangi tedavinin, ne kadar süreyle uygulanacağı hastaya göre değişmektedir.

Bazı endometriozist durumlarında cerrahi yönteme tedavi edilmektedir. Süreklilik gösteren ve ilaç tedavisine cevap vermeyen ağrı yakınması olması halinde, mevcut hayat fonksiyonları kısıtlanan, ağır bulguları olan hastalarda cerrahi yöntemler kullanılmaktadır. Ayrıca endometriozis doku tanısının gerekli görüldüğü durumlarda, bağırsak ya da idrar yolları tıkanıklığının olduğu durumlarda cerrahi tedaviye başvurulabilmektedir.

Endometriozist tedavisinde ameliyat yapılacaksa ilk tercih kapalı yöntem, yani laparoskopi olmaktadır. Laparoskopide ameliyat göbek deliğinden girilen bir kamera ile 0,3 – 1 santimetrelik kesi alanlarından yapılmaktadır. Ciltte daha küçük kesiler olması hastanın daha hızlı iyileşmesine, ameliyattan sonra daha az ağrı hissetmesine, daha az ilaç kullanımı gerekmesine, hastanede kalış süresinin kısalmasına olanak sağlamaktadır. Bu nedenle de kapalı cerrahi ameliyat açık ameliyata nazaran daha çok tercih edilmektedir.

İlaç tedavisine dirençli ağrıları olan endometriozist hastalarında kapalı ameliyat esnasında karın zarı tutulumu olabilmektedir. Bu durumda karın zarı üzerindeki odaklar çıkarılarak ya da yakılarak tedavi uygulanmaktadır.

Endometriozist Hormon Tedavisi

Endometriozist tedavisi sırasında hormon takviyesi ile endometrial doku kalınlaşması yavaşlatılabilir ve yeni endometrial doku oluşumunun önüne geçilebilir. Kalıcı bir çözüm olmayan hormon tedavisinde tedavi bırakıldıktan sonra belirtiler geri gelir.

Eğer çocuk isteği varsa kadınlarda hormon tedavisi uygulanmaz. Cerrahi tedavi tercih edilir. Ayrıca endometriozist belirtilerini kontrol altına almada yaşam tarzının ve beslenmenin de etkisi vardır. Merkezimizde hastalarımız için en ideal tedavi süreci hayata geçirilmektedir.


61714da94e3fe0133c031bdd.webp

Endometriozis Tanısı ve Nedenleri Nelerdir?

Endometriozis, endometriyumun, yani rahim ya da rahim içini kaplayan dokunun rahim dışında bulunduğu bir hastalık türüdür. En çok alt karın ya da pelviste rastlanılır. Fakat vücudun herhangi bir yerinde de çıkabilir.

Alt karın ağrısı, adet dönemlerinde ağrı, cinsel ilişki sırasında ağrı, hamile kalma güçlüğü gibi semptomlar gösteren endometriozis kimi kadınlarda bir belirti de oluşturmayabilmektedir. Üreme çağındaki kadınların yüzde 10’unda endometriozis bulunmaktadır. Fakat teşhisin endometriozis lezyonlarını görselleştirmek ve biyopsi yapmak için laporoskopi gerektirdiğinden gerçek prevelans bilinmemektedir. Laparoskopi göbek deliğinden kamerayla karın içine bakılan bir ameliyattır.

Pelvik ağrı sebebiyle ameliyat olan kadınların yüzde 10 – 32’sinde, kısırlık sebebiyle ameliyat olan kadınların da yüzde 50’ye yakınında endometriozise rastlanmaktadır. Endometriozis dönemlerine başlamadan önce kadınlarda nadiren ortaya çıksa da genç kadınların yarıya yakınında pelvik ağrı ve ağrılı dönemlerde endometriozis görülebilmektedir.

Endometriozis Tanısı Nasıl Konur?

Endometriozis tanısı için doktor hasta şikayetlerine ve tıbbi geçmişine dair sorular sorar. Endometriozisin fiziksel sonuçlarını kontrol etmek için başlıca şu testler yapılır:

  • Pelvik muayene: Pelvik, yani jinekolojik muayene üreme organlarında yer alan anormallikleri saptamada olduğu gibi endometriozise bağlı kistik yapıları saptamada da kullanılabilmektedir.
  • Ultrason: Ultrason sayesinde vücudun iç organları görüntülenir. Yüksek frekanslı ses dalgaları sayesinde görüntüleri yakalamak için dönüştürücü adı verilen bir aygıt vajinaya ya da karna yerleştirilir. Üreme organlarının en iyi biçimde görüntülenebilmesi için her iki ultrason incelemesi de uygulanabilir. Standart bir ultrason ile endometriozis tanısı koymak mümkün olmayabilse de eğer hastada endometriozis ile ilişkili kistler oluşmuş ise bunlar USG ile tespit edilebilir.
  • Manyetik Rezonans Görüntüleme: MRG olarak adlandırılan uygulama, organ ve dokuların detaylı görüntülerini elde etmek için manyetik alan ve radyo dalgaları kullanır. Bu görüntüleme tanı koymaya ve cerrahi planlama yapmaya yardımcı olur. Rahim dışına yerleşmiş endometrial dokuların yerleri ve büyüklükleri hakkında ayrıntılı bilgiye sahip olunur.
  • Laparoskopi: Genel anestezi altında, göbek deliği yakınından açılacak küçük bir kesi kanalıyla karın içine girilir. İşlem, laparoskop adlı, ucunda ışıklı kamera yer alan ince bir tüp aracılığıyla gerçekleştirilir. Rahim dışına konumlanmış endometriyal dokular bu yöntemle aranır ve endometrial implantların yeri, kapsamı ve büyüklüğü hakkında fikir sahibi olunur. Gerek görülürse daha ileri testler için doku örneği alınabilir. Laparoskopi esnasında endometriozis odaklar çıkarılarak tedavi tek bir ameliyatla bitirilebilir.

Endometriozis Nedenleri Nelerdir?

Endometriozis nedenleri tam olarak tespit edilebilmiş değildir. Bazı teoriler oluşmuş olsa da farklı faktörlerin bir kombinasyonundan kaynaklandığı da düşünülmektedir. Genetik faktörler nedenlerden birisi kabul edilmekte ve aile içinde aktarılma eğilimi bulunmaktadır. Ayrıca ters yöne menstrüasyon olması, bağışıklık sisteminin zayıf olması, kan dolaşımı veya lenfatik sistem yoluyla endometrium hücrelerinin vücuda yayılması başlıca nedenlerdir.


novaart-logo-disi

NOVAART TÜP BEBEK MERKEZİ olarak, ”yeni bir hayat” sloganıyla yola çıktık. Mesleki hayatlarını infertilite-tüp bebek konusuna adamış olan uzman hekim kadromuzla, sizleri en büyük hayalinize kavuşturmak için, en son teknolojik gelişmeleri kullanarak, size özel tedavi programlarını uygulamak ve mutluluğunuzu paylaşmak istiyoruz.

NovaArt Tüp Bebek © 2021 Tüm Hakları Saklıdır