+90 312 220 40 20+90 544 220 40 24Çukurambar Mh. 1425. Caddesi (41. Cd.) No:26/B Çankaya/Ankara


Blog

BLOG / YAZILAR

10-soruda-histeroskopi-1-1200x686.jpg

30 Aralık 2022 GenelKadın Doğum

Ofis Histeroskopi Nedir? Kullanım Alanları Nelerdir?

Ofis histeroskopi rahim içinin kamera yardımıyla görüntülenmesi işlemidir. Profesyonel muayenehane ve klinik ortamda yapılabilen bu görüntüleme oldukça kolay ve rahat bir yöntemdir. Yapılacak uygulama çok önemli bir işlem olmaktadır. Bu yöntem aynı zamanda ofis H/S kısaltması şeklinde de yazılabilmektedir.

Bu yöntemin kullanılma amacı, döl yatağı olarak bilinen rahim içindeki boşluğun göz yardımıyla değerlendirilmesidir. Ofis histeroskopi yöntemi direkt bir uygulama durumunda bulunmaktadır.

Uterin kavitenin değerlendirilmesi ve gerekli tedavi konusunda aksiyon alınması için bizimle anında iletişim kurabilirsiniz. Konusunda son derece uzman kadromuz ve kullanmakta olduğumuz oldukça verimli ekipmanlarımız ile birlikte ne zaman isterseniz destek olmak için daima yanınızda bulunmakta ve sorunlarınızdan kurtulma aşamasında yardımcı olmaktayız.

Ofis Histeroskopi Kullanım Alanları

Merkezimizde hizmetinize sunduğumu yöntem ile kısa sürelerde sonuç almaktayız. Bu yöntem ile;

  • Laparoskopi uygulamasında olduğu gibi teleskop olarak adlandırılan optik ve ışıklı bir sistem kullanılmaktadır.
  • Çapının gayet ince olması nedeniyle herhangi bir ağrıya sebebiyet vermemektedir.
  • Teşhis koyabilmek amacıyla kullanılan ofis histeroskopi cihazı 5 milimetre çapına sahip olmaktadır.
  • Rahim ağzında genişletme gibi bir duruma gerek olmadan, jinekolojik muayene şeklinde gerçekleştirilmektedir.
  • Rahim ağzından histeroskop yardımıyla CO2 ya da özel sıvılar uygulanarak içeriye girilir. Bu sayede rahim duvarları birbirinden ayrılmış olmaktadır.
  • İşlem sonucunda direkt olarak görüntüleme işlemi sağlanmaktadır.

Tercih edilen bu yöntem ile anesteziye ihtiyaç olmamaktadır. İşlemin yapılabilmesi için hastaneye yatış yapılmasına gerek olmamaktadır. Uygulama yapmış olduğumuz hastalarımızdan aldığımız bilgilere göre ilaçlı film gibi uygulamalara oranlara daha ağrısız bir yöntem olmaktadır.

Histeroskopi yönteminin kullanılması adına en uygun zaman regl kanamalarının bitmesinden sonraki birkaç gün olmaktadır. Regl gününün ilerlemesi ile birlikte rahim içi zarının kalınlaşmaya başlaması ile teşhis koyma yönteminin kullanılması güç duruma gelmektedir.

Ofis Histeroskopi Hem Kolay Hem de Ağrısız Bir Yöntemdir

Ofis histeroskopi ile rahmin içinde bulunan diğer rahatsızlıklarda görülebilmektedir.

  • Myom çeşitlerini
  • Polipleri
  • Asherman sendromunu kullanılan yöntem ile belirlemek mümkün olmaktadır.

Tanı koyma işleminin hızlı bir şekilde yapılması tedaviye başlanabilme süreci için oldukça faydalı olmaktadır.

Kullanılacak yöntem ile düşüklerde, gebelik kayıplarında, rahim içi kayıp spirallerin ortaya çıkarılmasında, direnç gösteren regl düzensizliklerinde, anormal şekildeki menopoz dönemi kanamalarında ve rahmin içerisinde tehlikeli olabilecek kitle belirlenmesi aşamalarında bu yöntem kullanılabilmektedir.

Tercih edilen görüntüleme yöntemi oldukça pratik bir biçimde yapılmaktadır. Çok fazla ağrıya sebebiyet vermemesi ve rahat bir şekilde uygulanabilmesi ile yoğun şekilde tercih edilen bir yöntem olmaktadır. Bazı durumlarda çok ender olarak enfeksiyon ve kanama ile birlikte rahim delinmesi gibi durumlar olabilmektedir. Fakat profesyonel bir destek alınması tüm bu olumsuzların önüne geçmektedir. Merkezimizde hassasiyetle sürdürdüğümüz uygulamalarımız sayesinde içiniz rahat bir şekilde test ve tedavilerinizi kolayca yaptırabilirsiniz.


laparoskopik-tup-ligasyonu.jpg

24 Aralık 2022 Kadın Doğum

Endometriozist Hastalığında İlaç ve Cerrahi Tedaviler

Endometriozist hastalığı hem dünyada hem de ülkemizdeki kadınlarda çok sık rastlanmaktadır. Teşhis edilmesi de oldukça zor bir hastalıktır. Aynı zamanda çikolata kisti olarak adlandırılan endometriozist, her 10 kadından 1’inde görülmekte ve yaygınlığı artmaktadır.

Bazı hastalarda endometriozist hiçbir belirti vermeden ilerleyebildiği gibi bazı hastalarda şiddetli şikayetlere neden olabilmektedir. Hastanın rutin bazı kontrollerinde yumurtalıklarda çikolata kisti olarak veya bağırsağı döşeyen zarlar üzerinde ya da rahmin arka tarafındaki bağırsaklarda nodüler lezyon olarak endometrioziste rastlanabilmektedir.

Hastalıklı dokular çoğunlukla yumurtalıklarda bulunmaktadır. Fakat şu noktalar üzerinde de yer alabilmektedir:

  • Fallopian tüpleri
  • Mesane
  • Vajina
  • Vajina ve rektum arasındaki iç alan
  • Rahmin dış çevresi
  • Rahmi destekleyen bağlar
  • Bağırsaklar
  • Kasık boşluğun çevreleyen sınırlar
  • Karın ameliyatından kalma skarlar

Endometriozist hastalığı yakalanmış kişilerin hayatını büyük oranda zorlaştırabilmektedir. Ayrıca hastalığın neden olduğu şikayetler diğer jinekolojik rahatsızlıklarla benzerlik gösterdiğinden doğru teşhisin konulması ve tedavi uygulama süreci de uzayabilmektedir. Kişide endometriozist varlığı beklenmeyen belirtiler gösterebilmekte, aşırı yorgunluk, yapılan işe odaklanamama bunlardan bazılarıdır.

Endometriozist Hastalığının Tedavisi

Endometriozist hastalığının tedavisi hastalığın yaygınlığına, seviyesine, bulgularına, gebelik düşünülüp düşünülmesine göre farklılık arz etmektedir. İlaç tedavisi, ameliyat ya da her ikisi birlikte uygulanabilmektedir. Eğer gebelik planı varsa yaş ve yumurtalık kapasitesi değerlendirildikten sonra tedavi planı yapılmaktadır. Kim, hangi tedavinin, ne kadar süreyle uygulanacağı hastaya göre değişmektedir.

Bazı endometriozist durumlarında cerrahi yönteme tedavi edilmektedir. Süreklilik gösteren ve ilaç tedavisine cevap vermeyen ağrı yakınması olması halinde, mevcut hayat fonksiyonları kısıtlanan, ağır bulguları olan hastalarda cerrahi yöntemler kullanılmaktadır. Ayrıca endometriozis doku tanısının gerekli görüldüğü durumlarda, bağırsak ya da idrar yolları tıkanıklığının olduğu durumlarda cerrahi tedaviye başvurulabilmektedir.

Endometriozist tedavisinde ameliyat yapılacaksa ilk tercih kapalı yöntem, yani laparoskopi olmaktadır. Laparoskopide ameliyat göbek deliğinden girilen bir kamera ile 0,3 – 1 santimetrelik kesi alanlarından yapılmaktadır. Ciltte daha küçük kesiler olması hastanın daha hızlı iyileşmesine, ameliyattan sonra daha az ağrı hissetmesine, daha az ilaç kullanımı gerekmesine, hastanede kalış süresinin kısalmasına olanak sağlamaktadır. Bu nedenle de kapalı cerrahi ameliyat açık ameliyata nazaran daha çok tercih edilmektedir.

İlaç tedavisine dirençli ağrıları olan endometriozist hastalarında kapalı ameliyat esnasında karın zarı tutulumu olabilmektedir. Bu durumda karın zarı üzerindeki odaklar çıkarılarak ya da yakılarak tedavi uygulanmaktadır.

Endometriozist Hormon Tedavisi

Endometriozist tedavisi sırasında hormon takviyesi ile endometrial doku kalınlaşması yavaşlatılabilir ve yeni endometrial doku oluşumunun önüne geçilebilir. Kalıcı bir çözüm olmayan hormon tedavisinde tedavi bırakıldıktan sonra belirtiler geri gelir.

Eğer çocuk isteği varsa kadınlarda hormon tedavisi uygulanmaz. Cerrahi tedavi tercih edilir. Ayrıca endometriozist belirtilerini kontrol altına almada yaşam tarzının ve beslenmenin de etkisi vardır. Merkezimizde hastalarımız için en ideal tedavi süreci hayata geçirilmektedir.


61714da94e3fe0133c031bdd.webp

17 Aralık 2022 Kadın Doğum

Endometriozis Tanısı ve Nedenleri Nelerdir?

Endometriozis, endometriyumun, yani rahim ya da rahim içini kaplayan dokunun rahim dışında bulunduğu bir hastalık türüdür. En çok alt karın ya da pelviste rastlanılır. Fakat vücudun herhangi bir yerinde de çıkabilir.

Alt karın ağrısı, adet dönemlerinde ağrı, cinsel ilişki sırasında ağrı, hamile kalma güçlüğü gibi semptomlar gösteren endometriozis kimi kadınlarda bir belirti de oluşturmayabilmektedir. Üreme çağındaki kadınların yüzde 10’unda endometriozis bulunmaktadır. Fakat teşhisin endometriozis lezyonlarını görselleştirmek ve biyopsi yapmak için laporoskopi gerektirdiğinden gerçek prevelans bilinmemektedir. Laparoskopi göbek deliğinden kamerayla karın içine bakılan bir ameliyattır.

Pelvik ağrı sebebiyle ameliyat olan kadınların yüzde 10 – 32’sinde, kısırlık sebebiyle ameliyat olan kadınların da yüzde 50’ye yakınında endometriozise rastlanmaktadır. Endometriozis dönemlerine başlamadan önce kadınlarda nadiren ortaya çıksa da genç kadınların yarıya yakınında pelvik ağrı ve ağrılı dönemlerde endometriozis görülebilmektedir.

Endometriozis Tanısı Nasıl Konur?

Endometriozis tanısı için doktor hasta şikayetlerine ve tıbbi geçmişine dair sorular sorar. Endometriozisin fiziksel sonuçlarını kontrol etmek için başlıca şu testler yapılır:

  • Pelvik muayene: Pelvik, yani jinekolojik muayene üreme organlarında yer alan anormallikleri saptamada olduğu gibi endometriozise bağlı kistik yapıları saptamada da kullanılabilmektedir.
  • Ultrason: Ultrason sayesinde vücudun iç organları görüntülenir. Yüksek frekanslı ses dalgaları sayesinde görüntüleri yakalamak için dönüştürücü adı verilen bir aygıt vajinaya ya da karna yerleştirilir. Üreme organlarının en iyi biçimde görüntülenebilmesi için her iki ultrason incelemesi de uygulanabilir. Standart bir ultrason ile endometriozis tanısı koymak mümkün olmayabilse de eğer hastada endometriozis ile ilişkili kistler oluşmuş ise bunlar USG ile tespit edilebilir.
  • Manyetik Rezonans Görüntüleme: MRG olarak adlandırılan uygulama, organ ve dokuların detaylı görüntülerini elde etmek için manyetik alan ve radyo dalgaları kullanır. Bu görüntüleme tanı koymaya ve cerrahi planlama yapmaya yardımcı olur. Rahim dışına yerleşmiş endometrial dokuların yerleri ve büyüklükleri hakkında ayrıntılı bilgiye sahip olunur.
  • Laparoskopi: Genel anestezi altında, göbek deliği yakınından açılacak küçük bir kesi kanalıyla karın içine girilir. İşlem, laparoskop adlı, ucunda ışıklı kamera yer alan ince bir tüp aracılığıyla gerçekleştirilir. Rahim dışına konumlanmış endometriyal dokular bu yöntemle aranır ve endometrial implantların yeri, kapsamı ve büyüklüğü hakkında fikir sahibi olunur. Gerek görülürse daha ileri testler için doku örneği alınabilir. Laparoskopi esnasında endometriozis odaklar çıkarılarak tedavi tek bir ameliyatla bitirilebilir.

Endometriozis Nedenleri Nelerdir?

Endometriozis nedenleri tam olarak tespit edilebilmiş değildir. Bazı teoriler oluşmuş olsa da farklı faktörlerin bir kombinasyonundan kaynaklandığı da düşünülmektedir. Genetik faktörler nedenlerden birisi kabul edilmekte ve aile içinde aktarılma eğilimi bulunmaktadır. Ayrıca ters yöne menstrüasyon olması, bağışıklık sisteminin zayıf olması, kan dolaşımı veya lenfatik sistem yoluyla endometrium hücrelerinin vücuda yayılması başlıca nedenlerdir.


63355fdbb57f1525d8158b50.jpeg

13 Aralık 2022 GenelTüp Bebek

Tüp Bebek Sürecinde Erkeğin Test ve Değerlendirmeleri

Tüp bebek sürecine başlamadan önce erkekler için belirli testlerin yapılması zorunlu olmaktadır. Tüp bebek sürecinde erkeğin test ve değerlendirmeleri sonucunda tüp bebek tedavisinin başarısını arttıracak tedaviler yapılmaya başlanmaktadır.

Erkeğin infertilite olması durumunda yapılacak ilk test sperm analizi olmaktadır. Baba olmak isteyen kişilerden alınacak spermin şekli, hareketi ve sayısı titizlikle incelenmektedir. 90 günlük sperm döngüsü süresi içerisinde çift kuyruk ve çift başlı olan spermler bozuk durumda bulunmaktadır. Böyle bir durumda normal yollar ile çocuk sahibi olmak ya gecikmekte ya da engellenmektedir. Bunun nedeni, yumurta içine girme aşamasında ideal kuyruk ve kafa yapısının bulunmaması olmaktadır.

İdeal sperm hareketliliği değerinin en az yüzde 32’lik kısmının ileri yönlü olması gerekmektedir.  Hareketsiz durumda bulunan spermlerin döllenme ihtimali bulunmamaktadır. Şekillerinde herhangi bir sorun bulunmayan spermlerin morfolojik açıdan yüzde 4 ve üzeri bir seviyede bulunması gerekmektedir. Yapılması gereken testlerin tüm aşamalarında uzman kadromuz ve verimliliğimizi artıran ekipmanlarımızdan istediğiniz zaman destek alabilirsiniz.

Erkekler İçin Test Aşamaları

Tüp bebek sürecinde erkeğin test ve değerlendirmeleri aşamasında hormon testleri önemli bir pozisyonda bulunmaktadır.

  • Erkeğin sahip olduğu testosteron seviyesi ve diğer erkek hormonlarının hassasiyet içerisinde incelenebilmesi için hormon testi yapılmaktadır. Hormon testi bir kan testi olmaktadır.
  • Yapılacak genel bir muayene ile jenital organların durumuna bakılmaktadır. Bununla birlikte önceden geçirilmiş rahatsızlıklar ve erkeğin kullandığı ilaçların belirlenmektedir.
  • Ultrason tüp bebek sürecinde erkeğin test ve değerlendirmeleri arasında yer almaktadır. Ultrason ile boşalma sorunlarının tespiti adına, testis torbası ve rektum ultrasonu uzmanlar tarafından talep edilebilmektedir.
  • Kromozom tahlili, istenen bir diğer test olmaktadır. 1 milimetre meni içerisindeki sperm sayısının 5 milyon değerinden az olduğu durumlarda bu test istenmektedir.
  • Yapılan testler haricinde gerekmesi halinde erkeklerin; kan grubu testi, Anti-HCV, HIV, Hbs Ag, LH, FSH, T-Testosteron ve PRL gibi testleri yaptırması gerekmektedir.

Tüm test ve uygulama aşamalarında endişelerinizi ortadan kaldırmak ve en iyi sonuca ulaşmak adına isteklerinizi çok iyi bilerek işlemlerimizi sürdürüyoruz.

Sperm Üretimindeki Sorunların Nedenleri

Tüp bebek sürecinde erkeğin test ve değerlendirmeleri çok önemli bir konumda bulunmaktadır. Erkeğin sperm kalitesinin düşük olmasına belli başlı durumlar sebep olmaktadır. Bu sebepler;

  • Radyoterapi ve kemoterapi gibi ağır tedaviler görmüş olunması
  • Damarlar veya testislere alınan darbelerle birlikte vasküler travma meydana gelmesi
  • İnmemiş testis veya kriptorşidizm şeklinde adlandırılan torbalara testislerin ulaşamaması
  • Varikosel durumu yani testisteki damarların fazla genişlemesi
  • Kromozom rahatsızlıklarının olması
  • Alkol ve maddeye bağımlı olunması şeklinde sıralanmaktadır.

İhtiyaç duyacağınız tüm tedavi destekleri için görevimizin başında bulunuyoruz. Yapılacak testlerin en doğru şekilde değerlendirilmesi ve uygun olan tedavi yöntemine başlanması noktasında sizlere her zaman destek oluyoruz. Dilediğiniz zaman bizimle irtibat kurabilirsiniz.


timthumb-1200x554.jpeg

8 Aralık 2022 Kadın Doğum

Endometriozis Nedir?

Endometriozis kadınlarda sık rastlanan bir tür hastalıktır. Çikolata kisti olarak da adlandırılan endometriozis her ay kalınlaşır ve gebelik oluşmaz ise kanamayla atılır. Rahim içi duvar tabakalarının rahim dışı bölgelere yerleşmesiyle oluşur.

Endometriozis ömür boyu sürecek bir yönetim planı gerektirir. Tıbbi tedavi ön planda tutularak tekrarlanan cerrahi girişimlerden kaçınılması gereken kronik bir rahatsızlıktır. Endometriozis görülme sıklığı ve risk grupları en çok akla gelen konulardan birisi olup doğurgan yaştaki kadınların yüzde 10-17’si, kronik pelvik ağrısı olan kadınların yüzde 35-60’ı endometriozisten etkilenmektedir. Risk grubunda olanlar şu şekilde sıralanabilir:

  • Birinci derece akrabalarında endometriozis olanlar,
  • Rahimde yapısal anormalliğe sahip olanlar,
  • Hiç doğum yapmayan ya da ilk doğumunu 30 yaşından sonra yapanlar,
  • Menopoza geç yaşta girenler ya da ilk adetini erken yaşta olanlar,
  • Adet döngüsü 27 gün ya da daha kısa sürede olanlar, yoğun âdet kanaması geçirenler,
  • Çok zayıf kadınlar,
  • Asya kökenli ve beyaz ırk kadınlar.

Endometriozis Risk Grupları Kimlerdir?

Rahim içini döşeyen endometrium tabakası rahim dışında başka bir bölgede büyüdüğü taktirde gelişen ve sıklıkla ağrılı seyreden rahatsızlığa endometriozis adı verilir. En çok yumurtalıklar, fallop tüpler ve pelvisi örten dokuda rastlanır. Dünya genelinde üreme çağındaki kadınların yaklaşık 176 milyondan fazlasını etkileyen bir hastalık olsa da endometriozisin bilinirliği oldukça düşüktür. Özellikle 30’lu ve 40’lı yaşlardaki kadınlarda rastlanmaktadır.

Endometriozis hastalığının neden kaynaklandığı tam olarak tespit eidlebilmiş değildir. Ancak nedene yönelik bazı teoriler geliştirilmiştir. Buna göre endometriozis nedenleri başlıca şunlardır:

  • Genetik faktörler: Araştırmalara göre hastalık aile içinde aktarılma eğilimindedir. Bazı etnik grupları da diğerlerinden daha fazla etkilemektedir. Kişinin ailesinde endometriozis varsa bu kişide diğerlerine nazaran endometriozis rastlanma riski daha yüksektir.
  • Ters yöne menstrüasyon: Afet kanamasıyla rahmi döşeyen endometrium dokusu vajina yoluyla vücuttan uzaklaştırılır. Geriye doğru kanama olması halinde endometrial doku fallop tüplerinden karın boşluğuna akar. Buradaki organlara yerleşmesiyle de endometriozis oluşur.
  • Bağışıklık sistemi problemleri: Bağışıklık sistemi vücudun hastalıklara karşı direncini belirler. Bağışıklık sisteminin zayıf olması halinde vücudun hastalık ve enfeksiyonlara karşı doğal savunmasında sorunlar olur. Bu da endometriozis ile sonuçlanabilir.
  • Lenfatik sistem: Lenfatik sistem ya da kan dolaşımı ile endometrium hücrelerinin vücudun farklı yerlerine yayılmasına ve çeşitli organlara yerleşmesine neden olabilir. Lenfatik sistem aynı zamanda bağışıklık sisteminin bir parçası olup bir dizi salgı bezi ve tüpten oluşmaktadır.

Endometriozis Belirtileri Nelerdir?

Söz konusu teorilerin hiç birisi endometriozis hastalığının neden oluştuğunu tam olarak açıklayamamakta, araştırmalar sürmektedir. Farklı faktörlerin kombinasyonu da endometriozisin nedeni olabilmektedir. Adet dönemleri çok ağrılı geçiyorsa, ilişki sırasında ağrı oluyorsa, idrara çıkma sırasında ağrı oluyorsa, büyük abdest sırasında ağrı oluyorsa, zaman zaman aşırı kanama yaşanıyorsa endometriozisten şüphelenilerek kurumumuza başvurulmalıdır.


senior-caucasian-male-scientist-working-with-lapto-2021-12-09-05-01-45-utc-1200x800.jpg

4 Aralık 2022 Tüp Bebek

Over (yumurtalık) rezervinde kullanılan testler,

  • Adetin 3. Günü FSH hormonu ölçümü
  • Adetin 3. günü E2 (Estradiol) ölçümü
  • Adetin 3. günü İnhibin testi
  • Klomifen sitrat testi (CC Test)
  • AMH (Anti-müllerian hormon)
  • Adetin 10. günü progesteron düzeyi
  • Ultrasonda antral folikül (yumurta) sayılması

Bunlar günümüzde çoğunlukla kullanılan over rezervi testleridir. Yumurtalık rezervini değerlendirme temelde 3 test vardır. Ultrasonda antral folikül (yumurta) sayılması, adetin 3. Günü FSH hormonu ölçümü ve AMH ölçümüdür.

Yaş grupları aynı olan kadınlarda doğurganlık potansiyelleri farklı olabiliyor. Gebelik ve yumurtalık sonucunu, doğurganlık potansiyeli farklı olan kişilerde yumurtalık rezerv testleriyle öngörülebiliyor. Yumurtalık rezerv testleri ve klinik değerlendirmeler ile gebelik şansı olmayacağını ve önceden öğrenilmesiyle hem yüksek maliyetlerden hem de çocuk sahibi olmak için farklı yollar hakkında bilgilendirilme zamanında olmuş olur.

Tüp bebek tedavisi sadece yumurtalık rezervine bağlı değil. Diğer birçok faktörlere de bağlıdır. Çoğunlukla ilk değerlendirmeler sırasında yumurtalık rezerv testlerinden geçmek her zaman kadının gebe kalabilme potansiyelini öğrenmek mümkün olmamaktadır. İlaçlarla verilen FSH hormonuna cevap verebilecek yumurta havuzu ile yakından ilişkili olduğunu göstermesi, hastanın yumurtlama tedavisi protokolüne vereceği yanıt ile olabilmektedir.

Over Rezervinin Düşük Olması Tedavisini Gören Hastalarda Gebelik Şansı Düşer Mi?

Over rezervi düşük olan kadınlar uygun tedavi protokolleri ile gebe kalabiliyor. Öyle ki, yumurta rezervi az olup kendiliğinden hamile kalanlar bile vardır. Yine de bu hastalara gerekli bilgilendirmeler ve zamanın önemi anlatılmalıdır. Yani yumurta rezervi iyice azalmadan önce tedaviler ve yumurta dondurma işleminin başarılı olması daha yüksektir. Bu konu ile alakalı olarak yapılan testler kişinin yumurta kalitesi ve gebe kalabilme ihtimali üzerinde tahminde bulunulmasını sağlar. Yumurta rezervleri düşük olan kişiler tüp bebek yöntemi ile hamile kalabilir. Yumurta azlığı durumunda en önemli kısım annenin yumurtasının babanın da sperminin kaliteli olmasıdır. Laboratuvar ortamında kaliteli yumurta ve sperm hücreleri birleştirilerek döllenme işlemi gerçekleştirilir. Sağlıklı bir embriyo üretimi içinde oldukça hassas çalışılması ve davranılması gerekmektedir.

Yumurta Rezervi Düşüklüğü Tedavisi

Düşük over rezervi olan ve AMH değeri düşük olan kadınlar tüp bebek tedavisinde havuz yönteminin uygulanması ile başarı şansı artar. Havuz yöntemi, embriyo transferi yapılmadan önce iki ya da daha fazla yumurta toplanarak dondurulması işlemidir. Daha sonra elde edilen embriyolar birlikte çözülerek rahim içine transfer edilir. Burada en önemli faktör dondurma tekniğidir. Düşük over rezervi olan ve IVF başarısızlığı olan hastalar için bu yöntem uygun bir tedavidir. Havuz yöntemi önemli bir avantajdır. Gebelik şansını artıran bu havuz yönteminin, transfer edilen embriyo sayısının artması ve birlikte çözülen embriyoların takip edilerek tutulma potansiyeli en iyi olan embriyonun seçilmesi en önemli avantajlarındandır. Ayrıca havuz yönteminin maliyeti de düşüktür. Bu tedaviler için hizmetlerimizde titizlikle ve hassasiyetleri gözeterek tedavi süreçlerini yürütüyoruz.


gynecologist-talking-to-patient-at-office-2022-09-01-02-10-49-utc-1200x800.jpg

1 Aralık 2022 BlogTüp Bebek

Yumurta toplama işleminde komplikasyonlar son derece düşüktür. Hatta gelişen teknoloji ve bilimsel çalışmalarla sıfıra yakındır. Bununa birlikte yumurta toplama işlemi sırasında ve sonrasında karşılaşılan birtakım komplikasyonlar da olabilmektedir.

En sık rastlanılan komplikasyon vajen duvarında iğnenin girdiği yerde yaşanabilecek kanamadır. Bu kanama her zaman basit tamponaj ile kontrol edilebilmektedir. Enfeksiyon oranı da ihmal edilebilecek seviyededir. Çikolata kistleri endometriozis) olan olgularda yumurta toplanırken çikolata kistlerinden uzak durulmaya çalışılsa da bazen folikülün yerleşiminden kaynaklı çikolata kistlerine maruz kalınabilmektedir. Bu da nadiren enfeksiyon riskini yükseltebilmektedir.

Enfeksiyon oluşması, OHSS, karın ağrısı, kanama ve anesteziye bağlı oluşabilecek yumurta toplama işleminde komplikasyonlar işlemi gerçekleştiren doktorun mesleki yeterliliği ve verdiği antibiyotik benzeri ilaçlarla en aza indirilmektedir.

Yumurta Toplama İşleminden Sonra Dikkat Edilmesi Gerekenler

Yumurta toplama işleminde komplikasyonlar işlem sırasında yapılanlar kadar işlem sonrası ile de alakalıdır. Yumurta toplama sonrasında hastada herhangi bir ağrı, sızı gibi anormal durumlar yoksa bir saat kadar sonra hasta taburcu edilebilir. O gün evde istirahat etmelidir ve başlıca şunlara dikkat edilmelidir:

  • Hasta işlemden sonra 24 saat araba kullanmamalı, işe başlamamalıdır.
  • Hasta evde istirahat etmeli, ilk gün kendisine bakacak birileri yanında olmalıdır.
  • Sigara ve alkol kullanılmamalıdır. Yiyecek ve içecekte ise herhangi bir sınırlama yoktur.
  • 24 saatten sonra duş ve banyo alınabilir. Parol, Vermidon benzeri ağrı kesiciler kullanılabilir.
  • Yumurta toplama sonrasında tüp bebek destek ilaçlarına 1 gün sonra başlanır. Hastaya uygun ilaçlar hemşireler tarafından anlatılarak hangilerini, ne zaman kullanacağı bilgisi verilir. Anlatılan ilaçlar gebelik testi yaptırılacak güne kadar devam ettirilir. Gebelik testi sonucuna göre kesilmesi ya da devam ettirilmesi hususunda doktor bilgilendirmede bulunur. Gebelik oluşursa ilaç kullanımı 10-12. haftaya kadar sürdürülür.

Yumurta Toplama İşlemi Sonrasında Kanama ve Cinsellik

Yumurta toplama işleminde komplikasyonlar kadar işlem sonrası kanama ve cinsellik de merak edilmektedir. Yumurta toplama işleminden sonra âdet kanamasından daha az yoğunlukta, koyu renkte kanama görülebilir. Eğer kanama artar veya açık kırmızı renge geçerse doktora başvurulmalıdır. Eğer hemen embriyo transferi yapılmayacaksa veya işlem yumurta dondurma kapsamında yapılmış ise hastaların işlemden 7-14 gün sonra adet görmesi gerekir. İlk adet her zamankinden daha yoğun veya sancılı geçebilir.

Yumurta toplama işleminden sonra muhtemelen kasık ağrısı olacaktır. Bu nedenle hastalar cinsel birliktelik yaşamamalıdır. Her hastanın hikayesi farklı olduğundan ne zaman cinsel birliktelik yaşanılabileceği konusunda doktora danışılmalıdır. İşlem, tüp bebek tedavisi dahilinde yapıldıysa sonraki aşama embriyo transferi olacaktır. Bu da cinsel perhiz süresinin uzatılması, gebeliğe kadar devam ettirilmesini gerektirir. Novaart Tüp Bebek ve Kadın Sağlığı Merkezi olarak uzman ekibimizle, en modern teknolojiler eşliğinde işlemlerimizi yapıyor, merak ettiğiniz her soruyu cevaplıyoruz.


doctor-giving-directions-to-pregnant-woman-2022-07-06-00-15-24-utc-1200x800.jpg

30 Kasım 2022 BlogTüp Bebek

Tüp bebek tedavilerinde en önemli adımlardan birisi yumurta toplama işlemi olmaktadır. Yumurta toplama işlemleri geçmişten günümüze daha modern, daha kaliteli hale gelmeye devam etmektedir. Artık daima vajinal ultrasonografi eşliğinde yapılmaktadır. Hasta jinekolojik muayene pozisyonunda yatırılır ve üzeri steril örtülerle kapatılır. Spekulum uygulamasının ardından vajinal lokal saha temizliğine geçilir.

Hafif genel anestezi altında yapılan yumurta toplama işlemi tamamen ağrısız olmaktadır ve başlıca şu aşamalarda yapılmaktadır:

  • Vajenden vajinal ultrasonografi eşliğinde girilir ve ilerletilen iğneyle yumurtalıklarda gelişmiş bulunan her bir yumurta kesesine girilir. İçlerinden sıvı alınır.
  • Vajinal ultrasonografi üzerinde yer alan kılavuz içinden iğne geçirilir ve yumurtalığa ulaşılır.
  • Her bir yumurta kesesine tek tek girilerek içeriği özel aspiratörle ısıtılmış steril bir tüpe boşaltılır.
  • Tüp içeriği hemen laboratuvara geçirilir. Burada yumurta içerip içermediği mikroskop altında detaylı incelenir.
  • Kimi zaman yumurta kesesinden ilk çekmede yumurta elde edilemeyebilir. Bu durumda yumurta kesesi için özel bir sıvıyla yıkanarak kalmış olabilecek yumurtaları almak için işlem yapılır.
  • Bu şekilde bütün yumurta keslerinin içinden yumurta toplama işlemi gerçekleştirilir.

Yumurta Toplama İşlemi Öncesi Dikkat Edilmesi Gerekenler

Yumurta toplama işlemi öncesi birtakım hususlara dikkat etmek gerekir. Doktorunuz bu konuda detaylı bilgilendirmeyi yapmalıdır. İşlem, hasta aç ve susuzken yapılır. Bu yüzden işlem öncesi 6-8 saat bir şey yenilip içilmemelidir. Bir gece önceden de gaz yapıcı özellikte yiyecekler tüketilmemelidir.

İşlem öncesinde duş alınmış olabilir. Fakat kozmetik ürünler kullanılmamalıdır. Mesane boşken daha rahat işlem yapılacağından yumurta toplama işlemi öncesinde hastanın mesanesi boş olmalıdır. Yumurta toplama işleminden önce cinsel birliktelik yasaklanmalıdır. Fakat tüp bebek tedavisi kapsamında yumurta toplanıyorsa aynı gün içinde baba adayından da sperm örneği alınacaktır. Sperm kalitesinin düşmemesi için en az 3 gün önceden cinsel ilişki kesilmelidir. Yumurta toplama İşleminin yapılacağı merkez tarafından işlem öncesinde yakın tarihli HIV ve Hepatit testlerinin ibraz edilmesi istenir.

Yumurta toplama işleminden sonra hasta 2 saat müşahedede tutulur. İdrara çıkmışsa ve herhangi bir ağrı, bulantı yoksa gerekli bilgilendirme yapılarak ve ilaçları anlatılarak taburcu edilir. Hekim tarafından verilen ilaçlar düzenli kullanılmalıdır.

Yumurta Toplama İşlemi Ne Kadar Sürer?

Yumurta toplama işlemi süresi gelişen follikül sayısına bağlı olarak değişir. Yaklaşık 15-30 dakikada işlem tamamlanır. Yumurta toplama işleminden sonra hastada âdet kanamasından daha az yoğunlukta, koyu renkli kanama görülmesi doğaldır. Kanama artar veya açık kırmızı renge dönerse doktora başvurulmalıdır. Eğer embriyo transferi hemen yapılmayacaksa veya işlem yumurta dondurma kapsamında gerçekleştirilmişse hastanın 7-14 gün sonra adet olması beklenir. Bu süre hastaya göre değişebilir ve ilk adet geçmişe nazaran daha sancılı olabilir. Novaart Tüp Bebek ve Kadın Sağlığı Merkezi’mizde bütün süreç uzmanlarımızda yönetilmektedir.


hands-of-a-scientist-in-the-laboratory-with-a-test-2022-01-12-07-50-59-utc-1200x800.jpg

28 Kasım 2022 Tüp Bebek

Over (yumurtalık) rezervi, yumurtalığın döllenme yeteneğinin yumurta hücrelerini sağlamada ve gebelikle sonuçlanma kapasitesini belirlemede kullanılan bir terimidir. Gebelik için foliküllerden elde edilen yumurta hücre sayısının az olması, anne yaşının ileri olmasından kaynaklanabiliyor. Yani yaş ilerledikçe kadının gebe kalma olasılığı azalır.

Doğurganlık veya kısırlık için over rezervinin etkileri vardır. Bunun basit bir ölçüt veya oran olduğunu söyleyemeyiz. Yüksek over rezerve sahip olmak, gebe kalma oranın yüksek olduğunu gösterir. Düşük over rezerve sahip olmak ise gebe kalma oranının düşük olduğunu gösterir. Düşük over rezervine sahip olarak gebe kalmak ya da yüksek bir over rezerve sahip olmak fakat gebe kalmakta zorluk yaşamakta mümkündür.

Yumurta folikül miktarını yansıtan en önemli faktör kişinin yaşıdır. İleri yaşlarda, özellikle 35 yaşından sonra, folikül sayısı ve kalitesi azalır. 40 yaşından sonra bu durum daha da hızlıdır. Azalan rezerv ile kadının kendiliğinden veya tedavi ile gebe kalma şansı azalır. Hatta gebelik olsa dahi düşük riski artar.

Azalmış Yumurta Rezervinin Belirtileri

Birçok kadında herhangi bir belirti göstermeden ortaya çıkar. Sağlıklı kadınlar, 21-35 günde regl dönemi yaşar. Bu normal kabul edilen bir süre. İki dönem arasında zaman azalması olması ile regl kasılmalarının ve kanama yoğunluğunun artması, yumurta rezervlerinin azalmasının en temel bilinen belirtileridir.

Over Rezervin Düşük Olma Nedenleri Nelerdir?

Yumurtalık rezervinin düşüklüğünde en önemli nedenlerden birisi kadının yaşıdır. 35 yaştan sonra önemli ölçüde yumurta kalitesinde ve miktarında azalma görülmektedir. Kadınlar yaklaşık 4 milyon yumurta ile dünyaya gelirler. Ergenlikte bu sayı 400.000’e düşer ve 1000 yumurtayı regl dönemlerinde kaybeder. 30 yaşında bu sayı 100.000 ‘e düşer ve 40 yaşında bu sayı sıfıra yakındır. Yumurta kalitesi ve miktarı kişiye göre değişir. Genç yaşlarda da farklı sebeplerden dolayı bu durumla karşılaşılabiliyor. Her ay düzenli regl görmek yumurta rezervinin iyi olduğu anlamına gelmez. Yani az sayıda yumurta ile de uzun dönemli regl görülebilir. Tüm bu nedenler dışında over rezervin düşük olmasına neden olan diğer faktörlerde bulunmaktadır. Bunlar:

  • Yaş
  • Obezite, fazla kilo
  • Sigara ve alkol alışkanlığı
  • Yumurtalık ile ilgili yapılan operasyonlar
  • Radyoterapi ve kemoterapi
  • Turner sendromu
  • Endometriozis (çikolata kisti)
  • Erken menopoz
  • Aşırı kafein alımı

Tabii ki kadınlar günlük yaşantılarında bazı şeylere dikkat ederek yumurta kalitesini koruyabilirler.  Bunlar, stresten uzak durmak, sigara ve alkol alışkanlığını bırakmak, spor yapmak ve bunu düzene sokmak, proteinli ve dengeli beslenmeler ile yumurta kalitesini koruyabilmek için dikkat edilmesi gereken noktalardır. Bu nedenle, herhangi bir yaşta over rezerv düşüklüğü olan kadınlar, çocuk sahibi olmak istiyorlarsa, bunu planlamada ve tedavisi için acele etmekte geç kalmamalılar. Yumurta rezervinin değerlendirmesi ve sağlıklı bir sonuca varmak için kullanılan testlerimiz ve yöntemlerimizden yararlanabilirsiniz.


hands-of-a-scientist-in-the-laboratory-with-a-test-2022-01-12-08-13-55-utc-1200x645.jpg

25 Kasım 2022 Tüp Bebek

Özellikle tüp bebek tedavisinde; yumurta dondurma ve tüp bebek sürecinin başında gelen işlemlerden bir tanesi de yumurta toplama işlemidir. Bu noktada; Tüp Bebekte Yumurta Toplama (OPU) tedavisi için dikkat edilmesi gerekli olan birçok çeşitli hususlar da mevcuttur. Özellikle hormon içerikli ilaçlar kullanımı ile büyütülen yumurtaların, uygun boyuta ulaşıp ulaşmadığı da ultrason ve çeşitli kan testileri ile ölçülür.

İlaç kullanımının başlanmasının ardından geçen 10’uncu veya 12’nci günde ise, hCG veya GnRH Agonist (Çatlatma İğnesi) verilir. OPU, oosit toplama veya yumurta toplamı işlemi, büyümekte olan yumurtaların Çatlatma İğnesi veya diğer bir ismi ile ovulasyon tetiklenmesi sonrasında toplanmasıdır. Genel olarak; Çatlatma İğnesinden 34 ila 36 saat sonra gerçekleştirilmektedir. Bu noktada da zamanlamada hassas olunmalıdır. Zira; Tüp Bebekte Yumurta Toplama (OPU) işleminin erken veya geç yapılması durumunda ise birtakım riskler ile karşılaşılabilmektedir.

Yumurta Toplama İşlemi Nasıl Yapılır?

İlk olarak uygulandığı yıllarda, yaklaşık olarak 40 yıl önce, Laparoskopi metodu ile yapılmakta olan OPU, günümüzde transvajinal ultrason kullanılarak yapılır. Buna karşın; yumurtalıkların pelvis dışında olması gibi tehlikeli durumlarda doktor, işlemi transabdominal ultrasonografiyle yapması da uygun görebilir. Söz konusu işlem, ameliyathane koşullarında ve anestezi altında yapılır. İşlem yaygın olarak kullanılmakta olan transvajinal ultrasonla yapılıyorsa;

  • Önce spekulum uygulaması ve sonra da steril bir solüsyon ile rahim ağzından vajinal bölge temizliği yapılır.
  • Daha sonra yumurtalıklar, vajinaya yerleştirilmiş ultrason probu ile görüntülenir.
  • Üstüne jel sürülmüş ve steril bir kılıf içerisinde bulunan ultrason probuna steril iğne kılavuzu da takılıdır.
  • Söz konusu OPU işlemi, yaklaşık olarak 15 ila 30 dakika arasında tamamlanır.

Yumurta Toplama İşleminde Dikkat Edilmesi Gerekenler

Temel olarak; Tüp Bebekte Yumurta Toplama (OPU) tedavisi sürecinde dikkat edilmesi gerekli olan pek çok çeşitli nokta mevcuttur.

  • Yumurta toplama işlemi, hasta aç ve susuzken gerçekleştirilmelidir. Bu sebeple hastanın, işlem öncesi en az 6 ila 8 saat süresince herhangi bir şey yiyip içmemiş olması gerekir. Ayrıca; bir gece önce tüketilen besinlerin de gaz yapıcı özellikte olmamasına dikkat edilmelidir.
  • İşlemin yapılacağı merkeze; 30 ila 60 dakika öncesinde gelinmelidir.
  • İşlem öncesi duş alınabilir, fakat herhangi bir kozmetik ürün kullanılmamış olmalıdır.
  • İşlem transvajinal ultrason ile yapılıyorsa, yumurtalıklara daha kolay ulaşılabilmesi ve mesanenin göreceği zararın indirgenmesi amacıyla; işleme mesane boşken başlanır. Dolayısıyla hastaların, işlem öncesinde mesaneler boşaltılmış olmalıdır.
  • Tüp Bebekte Yumurta Toplama (OPU) işlemi öncesinde cinsellikten uzak durulması elzem değildir. Fakat OPU, tüp bebek tedavisi kapsamında uygulanıyorsa sperm kalitesinin düşmemesi için en az 3 gün cinsellikten uzak durulmalıdır.
  • Söz konusu işlemin yapılacağı merkez tarafından, işlem öncesinde yakın tarihli Hepatit ve HIV testlerinin ibraz edilmesinin isteneceği de unutulmamalıdır.

novaart-logo-disi

NOVAART TÜP BEBEK MERKEZİ olarak, ”yeni bir hayat” sloganıyla yola çıktık. Mesleki hayatlarını infertilite-tüp bebek konusuna adamış olan uzman hekim kadromuzla, sizleri en büyük hayalinize kavuşturmak için, en son teknolojik gelişmeleri kullanarak, size özel tedavi programlarını uygulamak ve mutluluğunuzu paylaşmak istiyoruz.

NovaArt Tüp Bebek © 2021 Tüm Hakları Saklıdır