+90 312 220 40 20+90 544 220 40 24Çukurambar Mh. 1425. Caddesi (41. Cd.) No:26/B Çankaya/Ankara


Blog

BLOG / YAZILAR

gebelikte-ne-kadar-kilo-alinir-1200x800.jpg

21 Şubat 2023 BlogKadın Doğum

Gebelik süreci anne adayı açısından muazzam bir süreçtir. Bu süreçte anne adaylarının karşılaştıkları pek çok değişim vardır ve bunlardan birisi kilo alımıdır. Bu nedenle gebelikte ne kadar kilo alınır sorusu fazlaca akıllara gelir.

Anne adayının yeterli kilo alımı sağlıklı bir bebek gelişimi ve anne adayının sağlığı açısından gereklidir. Yeterli kilo alan anne adaylarının gebelik süreçleri daha sağlıklı geçecektir. Bu noktada tüp bebek tedavilerinde ve normal gebelikte ne kadar kilo alınır sorusu akıllara gelebilir. Fakat tüp bebek tedavisinin süreci normal gebelik süreciyle aynıdır. Bu nedenle kilo alımında aynı değerler göz önüne alınmalıdır.

Gebelikte ideal kilo alımı olarak bir değer yoktur. Anne adayının kilo alımı kişiye bağlı olarak değişir. Her anne adayının başlangıçtaki kilosuna göre kilo alımı değişir. Bu, kişinin hamilelik dönemi başında boyu ve kilosu oranına göre hesaplanır. Buna da vücut kütle indeksi denir. Vücut kütle indeksi hesaplanırken kilo kilogram, boy metre olarak alınır. Kilonun boyun karesine bölümüyle sonuç elde edilir. Buna göre şöyle bir değerlendirme yapılabilir:

  • Vücut kitle indeksi 18.5’ten düşük ise kişi çok düşük kiloda hamile kalmıştır. Buna bağlı olarak da hamilelik sürecinde ortalama 12 – 18 kilo alması gerekir.
  • Vücut kütle indeksi 18.5 – 26 arasındaysa kişi ortalama kiloda hamile kalmıştır. Hamilelik boyunca 11 – 16 kilo alması gerekir.
  • Vücut kütle indeksi 26 – 29 arasındaysa kilolu hamile kalınmış demektir. Hamilelik boyunca 7 – 111 kilo alınması uygundur.
  • Vücut kütle indeksi 29’dan yüksekse fazla kilolu hamile kalınmış demektir. Hamilelik boyunca en az 6.8 kilo almak gerekmektedir.

Gebelikte Kilo Alımı Ne Zaman Başlar?

Gebelikte ne kadar kilo alınır sorusunun cevabı hamilelik süreci boyunca değişir. Genellikle ilk kilo alımları hamileliğin 3. Ayında başlar. İlk üç ay içinde 1-2 kilo alımı olmaktayken 3. ayda toplam 3.5 – 4.5 kilo alınmış olduğu gözlemlenebilir.

Gebelikte İştah En Çok Ne Zaman Artar?

Gebelikte ne kadar kilo alınır sorusu ile birlikte en çok hangi ayda iştah artar sorusu da akıllara gelmektedir. Çünkü iştah artışı beraberinde kilo alımını da getirmektedir. Yaklaşık 5. Ayda hormonların etkisiyle iştah açılır. Fakat tamamen kişiye özel özellikler de oluşabilir.

Hemen her anne adayındaysa mide bulantıları, kusma, iştahsızlık ortaya çıkar. Mide bulantısı ve kusma genellikle ilk 3 ayda yaşanır. Son 3 aydaysa iştahsızlık oluşur ve bu, bebeğin mideye baskı yapmasından olur. Anne adayının genellikle 5. Aydan itibaren yemek yeme isteği normale döner ve kontrolsüz yemek yeme isteği oluşabilir.

Gebelikte ne kadar kilo alınır sorusunun bir standardı olmadığından uzman doktora başvurulmalıdır. Merkezimizde doktorlarımız gereken desteği sağlamakta, bütün süreçte merak ettiklerinizi danışabilmeniz mümkün olmaktadır.


kadinlarda-yumurtlamanin-artmasi-icin-neler-yapilmalidir-1200x800.jpg

16 Şubat 2023 BlogKadın Doğum

Kadınlarda doğurganlığı arttırmanın yolu yumurtlamanın arttırılmasından geçmektedir. Kadınlarda yumurtlamanın artırılması için yapılması gereken birtakım unsurlar vardır. Bunlar hem tedavi hem de beslenmeyle alakalı olup birbirleriyle desteklenmelerinde fayda vardır.

Tıbbi olarak kadınlarda yumurtlamanın artırılması için yapılan başlıca uygulamalar şunlardır:

  • Kontrollü Over Stimülasyonu (KOH): Bu tedavi yumurtlaması normal kadınlarda yumurta sayısı ve kalitesini arttırmak için yapılabildiği gibi yumurtlaması olmayan veya bozuk olan kadınlarda yumurta elde edilmesi için tercih edilir.

Kişiye özel olan bu tedavilerde altta yatan problemlere yönelik farklı tedavilerle de desteklenebilir. Tedaviye başlanmadan önce tetkikler, muayeneler yapılır ve bunlar neticesinde en uygun tedavi seçenekleri belirlenir.

  • Aşılama tedavisi: bu tedavide amaç yumurta ve spermin karşılaşma olasılığının ve yumurta sayısının ve sperm kalitesinin arttırılıp döllenme şansı yükseltilmeye çalışılır. Aşılama tedavisinde çifte özel olarak altta yatan probleme bağlı olarak gebelik yüzdesi değişir.
  • Sperm hazırlanması: bu tedavide inseminasyon zamanı sabah erkek sperm vermek üzere androloji ünitesine davet edilir. Sperm vermeden önce 2-5 gün cinsel perhizde olunması tavsiye edilir. Ejekülatı mastürbasyon yoluyla bunun için dizayn edilmiş özel odada, steril bir kutunun içinde vermedi tavsiye edilir.

Sperm verildikten sonra sperm laboratuvarında semen yıkama aşamalarına alınır. Bu sayede fertilizasyon kapasitesi yüksek spermler ayrılır. Normal hareketi fazla olan spermlerin seçilmesi sağlanır.

Kadınlarda Yumurtlamanın Artırılmasına Yardımcı Besinler

Kadınlarda yumurtlamanın artırılması için sağlıklı beslenmek çok önemlidir. Özellikle bazı besinler gebelik şansını arttırmaktadır.

Yumurtlamanın arttırılmasına yardımcı besinlerin başında bazı sebzeler gelir. Ispanak, pazı ve diğer koyu yapraklı sebzeler içerdikleri folik asit sayesinde yumurta kalitesini arttırırlar. Düşük riskini de azaltmaya yardımcı olurlar.

Yine brokoli C vitamini ve folik asit içeriği sayesinde lüteal faz yetmezliği riskini azaltmaktadır. Brüksel lahanası folik asit açısından zengin olup döllenmiş yumurtanın rahme yerleşmesine yardımcı olmaktadır. Lahanada bulunan di-indol methan besini kısırlığın yaygın sebeplerinden olan endometriozis ve miyom oluşumuna karşı koruyucu etkiye sahiptir.

Patates C vitamini içeriği sayesinde lüteal faz yetmezliği olan kadınlarda yardımcı olmaktadır. Havuç beta-karoten içeriğiyle yumurtlama oranını arttırmakta, oluşan hamilelikte düşük riskini azaltmaktadır.

Kadınlarda yumurtlamanın artırılması konusunda nar, avokado, muz, dut, ahududu, yaban mersini gibi meyveler de etkilidir. Ayrıca yağsız beyaz ve kırmızı et, yumurta, kabuklu deniz ürünleri, somon da yumurtlamada faydalıdır.

Kadınlarda Yumurtlamanın Artırılmasının Faydaları

Kadınlarda yumurtlamanın artırılması için yapılabilecekler oldukça fazla olsa da bunların her birisi herkese uygulanamaz. Bu nedenle gerek tedavi gerekse beslenme seçenekleri kişiye özel değerlendirilmelidir. Merkezimizde uzman doktorlarımız gerekli bütün tetkik ve muayeneleri en gelişmiş ekipmanlar yardımıyla yapmakta, kişiye özel tedavi ve beslenme programları oluşturmaktadır. Bu sayede hem yumurtlama arttırılarak gebelik şansı arttırılmakta hem de oluşan gebelikte düşük riski azaltılmaktadır.


5f3d0c267152d81fc8130012.webp

31 Ocak 2023 Kadın Doğum

Polip Nedir?

Polip yapısı itibariyle tümörlere benzemektedir. Polipler vücudun birçok dokusunda görülebilmektedir. Vücudun mukoza ile kaplı olan bölgelerinde oluşabilen bu tür, büyüdükçe sorunları beraberinde getirmektedir. Mukoza ile kaplı olan bağırsak, rahim ağzı, burun gibi bölümlerde polip oluşabilmektedir. Nüfuz ettiği dokuda kök salan polip, tümör biçiminde dışarıya doğru itilmektedir. Kök salınan dokulara, ölçülerine ve yapılarına göre değişik türleri olan polipler genel olarak iyi huylu olmaktadır. Bununla birlikte kansere dönüşebilen polip çeşitleri de bulunmaktadır.

Polip oluşması durumunda en doğru teşhis ve tedavi durumları için kesinlikle profesyonel destek alınması gerekmektedir. Uzun yıllardır büyük bir titizlikle sürdürdüğümüz hizmetlerimizden yararlanarak sorunlardan kurtulabilirsiniz. Son derece verimli yöntemlerimiz ve uzman kadromuzla her zaman yanınızda yer almaktayız.

Polip meydana geldiği dokulara geniş bir taban yardımıyla veya bir sap ile tutunmaktadır. Genel olarak poliplerin nedenleri bilinmemektedir. Boyut olarak daha çok milimetreler ile ölçülebilen bu tür bazı zamanlarda birkaç santimetreye kadar büyüyebilmektedir.

Poliplerin Olumsuz Etkileri

Polipler genellikle kişilere herhangi bir rahatsızlık vermedikleri için fark edilmeleri zaman alabilmektedir. Safra kesesi ve ses tellerinde de polipler meydana gelebilmektedir.

Rahimde oluşabilecek polip, gebeliği engelleyebilmektedir. Kısırlık tedavilerinde saptanabilen bir tür olmaktadır. Daha önce bir belirti vermemiş olsa bile kısırlığa sebep olan durumların araştırılması aşamasında kendisini belli edebilmektedir. Polip boyutunda meydana gelen büyümelere bağlı olarak kendisini belli etmeye başlamaktadır.

Kendisini belli etme aşamasında çok acele etmeyen polipler gayet ciddiye alınması gereken bir durum konumunda bulunmaktadır. Hafife alınmaması gereken polipler konusunda merkezimizden destek almanız oldukça kolay olmaktadır. İletişim bilgilerimizden bizimle irtibata geçerek kısa süreler içerisinde hizmet alabilmektesiniz. Poliplerin bulundukları yerlerden alınabilmesi birtakım müdahaleler gerekmektedir. Tedavi aşamalarının tamamında rahat edebilmek adına mutlaka bizimle iletişime geçin.

Polip Belirtileri

Poliplerin oluşum nedenleri tam olarak bilinmemekle birlikte herhangi bir işleme gerek kalmadan kendi başlarına yok olabilmektedir. Küçük yapıdaki polip çeşitleri çoğu insanda sağlık sorunu oluşturmamaktadır. Farklı bir hastalık için yapılan detaylı testler ve kontroller sonucunda bulunduğu saptanabilmektedir.

Boyutları nispeten büyük olan polipler günlük hayatı etkileyebilecek şekilde ortaya çıkabilmektedir. Polip belirtileri bulundukları noktalara, boyutlarına ve sayılarına göre farklılık göstermektedir. Poliplerin rahim ve rahim ağzı bölgelerinde bulunması ile görülen belirtileri;

  • Regl kanamalarının ekstra uzun sürerek devam etmesi
  • Gebe kalınamaması ve kısırlıktan şüphe edilmesi
  • Cinsel ilişki esnasında şiddetli ağrıların oluşması
  • Düzensiz bir şekilde kanamaların sıklıkla devam etmesi
  • Regl kanamalarının yoğunluğunun fazla olması şeklinde sıralanabilmektedir.

Polipler en çok kadınların rahminde ve rahim ağzındaki bölgelerde görülmektedir. Bunun dışında safra kesesinde;

  • Bulantı ve kusma
  • Sarılık ve karın ağrısı
  • Dışkı görüntüsünde farklılıklar görülmektedir.

Ses telleri içinde ses yapısında anormal değişikliklerin oluşmasına polipler sebep olmaktadır. Bağırsak için; sindirim sistemindeki düzensizlikler ve tekrarlayan ishaller ile birlikte dışkıda görülebilecek kan belirtileri oluşturmaktadır.


myom-nedir-nedenleri-nelerdir-1024x683-1.jpg

29 Ocak 2023 GenelKadın Doğum

Myom Nedir?

Menopoz öncesi kadınların doğurganlık dönemlerinde, rahim bölgesinde ortaya çıkan anormal dokulara myom denmektedir. Myom, bağ dokuları ve düz kas yapılarından oluşmaktadır. Myomlar kadınlarda yoğun şekilde görülebilmekte ve ayrıca iyi huylu tümör olarak bilinmektedir. Bu iyi huylu tümörler yapılarını genel olarak korurken aynı zamanda maalesef kansere dönüşme riski taşımaktadır.

Myomlar genelde olumsuz etkilere sebep olmamaktadır. Fakat bazı durumlar sonucunda regl düzeninde bozulma, rahimde kanama, karın bölümünde şişkinlik ve ağrı hissi görülebilmektedir. Myom boyutları 1 ve 15 santimetre arasında yer alabilmektedir. Pembe renge ve yuvarlak bir biçime sahip olan myomlar kişilere göre farklılıklar gösterebilmektedir. Myomun geliştiği bölgeye göre ismi değişmektedir.

  • Kas tabakası içinde oluşanlara intramural myom
  • Rahmin iç duvarına doğru gelişenlere ise submüköz myom adı verilmektedir.

Küçük boyutlarda bulunan myomlar, aşırı bir büyüme göstererek ortalama 3 ve 4 kilogram ağırlığa ulaşabilmektedir. Tanı ve tedavi aşamaları için uzman ekibimiz ve ekipmanlarımızla her zaman yanınızda bulunmaya devam ediyoruz.

Myomların Oluşma Nedenleri

Oluşan myomların nedenleri konusunda net veriler bulunmamaktadır. Bir diğer ismi fibroid-leiomyoma olan bu kitleler için profesyonel destek alınması son derece önemli olmaktadır. Östrojen hormonu etkisiyle ortaya çıktığı düşünülen myoma, ailesel ve genetik etkenlerin oluşum aşamasında etki ettiği bilinmektedir.

Myom için herhangi bir tedaviye gerek kalmadan yol izlenebilmektedir. Fakat büyümeleri durumunda mutlaka tedavi edilmesi gerekmektedir. Myomlar, tedavi sonucunda yok olmaması ya da ameliyat yöntemiyle giderilememesi durumunda rahmin yapısının bozulmasına neden olabilmektedir. Tehlikeli boyutlara ulaşan myomlar sonucunda;

  • Hamile olunması durumunda düşük riski artmaktadır.
  • Karın bölgesinde aşırı şişkinlik görülebilmektedir.
  • Hamile kalınması zorlaşabilmektedir.
  • Yoğun şekilde kanamalar artabilmektedir.

Oluşabilecek rahatsızlıklar için kullanmakta olduğumuz en faydalı yöntemler ve bilgilerimiz sayesinde sizleri myom derdinden kurtarmak adına çalışmalarımızı aksatmadan sürdürüyoruz.

Myom Belirtileri

Rahatsızlığın tespit edilmesi, uzmanların yapacağı muayeneler sonucunda mümkün olmaktadır. Myom çok fazla sayıda kadında bulunabilmesine rağmen, bu durumun farkına varılmadan ve herhangi bir sorun yaşanmadan hayatların devam edebilmesi muhtemel olmaktadır. Myomların neden olabileceği kanser riskinin oranı düşük olsa da tehlikeleri karşı önlem olarak muayene olunması erken teşhis ve müdahale için son derece önem arz etmektedir.

Oldukça şiddetli bir biçimde meydana gelen düzensiz kanamalar myomun ilk anlaşılma evresini oluşturmaktadır. Yoğun kanamalar kadınlarda anemiye sebep olabilmektedir. Kanamalar bir süre sonra aşırı şekilde yorgunluğa ve halsizliğe sebep olmaktadır. Genel olarak myomların belirtileri;

  • Oldukça sık şekilde idrara çıkma isteği
  • Kısırlık
  • Regl dönemlerinde meydana gelen düzensizlik
  • Cinsel ilişki sırasında şiddetli ağrı ve sonrasında yoğun kanama
  • Büyük tuvalete çıkma aşamasında makatta baskı ve ağrı hissi
  • Ani şekilde düşük yapılması
  • Kabızlık
  • Karın bölgesinde aniden oluşan ve düzelmeyen şişlik hissi şeklinde sayılabilmektedir.

Myom konusunda merkezimize başvurarak oluşabilecek tehlikelerin önüne geçilmesinde desteklerimizden kolayca faydalanabilirsiniz.


rahimdinlendirme-2.jpg

Rahim Dinlendirmeden Sonra Transfer Ne Zaman Olur?

Geçmiş yıllarda çok az sayıda hastada uygulanan bu yöntemi artık çok daha sayıdaki hastada gerçekleştirebiliyoruz. Bunun en önemli sebebi, gelişen laboratuvar teknolojileri ve bunu takiben embriyo dondurma tekniklerine ulaşılan yüksek başarılardır. İlk zamanlarda vücudunda tedavide kullanılan hormon ve ilaçlara karşı aşırı hassasiyet görülen hastalarda zorunlu olarak uygulanmaktaydı. Günümüzde ise tedavi sürecinde rahim ortamında bozulma görülen ya da ilaçlara bağlı olarak gebelik başarısında rahim ortamı kaynaklı azalma olabileceğini düşündüğümüz hastalarda da rahat bir şekilde kullanmaktayız.

Rahim dinlendirme sonrası donma çözme siklusu için tedaviye başlanan ay, hastalarımıza önceden anlatmış olduğumuz tedavi şemasına uyarak gelmelerini istiyoruz. Bazı hastalarımızda önden ilaçlı bir tedavi protokolü uygularken, bazı hastalarımıza da herhangi bir ilaç kullanmadan direkt gelmelerini istiyoruz. Uyguladığımız protokol kapsamında gerçekleştirdiğimiz ultrason ve kan takiplerine göre transfer gününü belirliyoruz. Zamanlama bakımından eğer hastamız tercih ederse yumurta toplama sonrasındaki ilk adetle bile dondurulmuş embriyonun nakil edilmesi için planlama yapılabilmektedir.

Rahim Dinlendirme Ne Kadar Sürer?

Rahim dinlendirme süreci 2 ayrı aşamada tamamlanır:

  • Birinci aşama; yumurtaların uyarılması (10 gün ile 12 gün arası), yumurta toplamanın ardından 5. gün blastokist aşamasına ulaşmış olan tüm embriyoların dondurulması ile beraber 2 hafta ile 2,5 hafta arasında sürer.
  • İkinci aşama; rahim hazırlanması, embriyoların çözülmesi ve embriyo transferinin yapılması sürecinde ise 7-10 gün kadar süreye ihtiyacımız vardır.

Rahim dinlendirme yönteminde hedefimiz taze transfer yapmaktır. Rahim dinlendirmede süre bakımından toplama sonrasındaki ilk adet ile bile donmuş olan embriyonun nakil edilmesi için hazırlık yapılmaya başlanabilir. Hastamızın istediği başka bir ayda da plan yapılabilir.

Rahim dinlendirme yönteminin uygulanmasına karar verilen çiftlerde yumurta toplama işlemi sonrasında hem ağrı oluşmaması için hem de enfeksiyon riski olmaması bakımından 7-10 gün süre ile cinsel ilişki olmamasını tavsiye ederiz.

Rahim Dinlendirme Her Klinikte Uygulanabilir Mi?

Rahim dinlendirme yönteminin başarılı olabilmesi için embriyoların son derece yüksek başarı oranları ile dondurulabilmesi ve istenildiği zaman herhangi bir şekilde zarar görmeden çözülmesi gerekir. Bu teknolojiyi uygun şekilde ve etkin kullanabilen merkezlerde rahim dinlendirme yöntemi uygulanan hastalarda, taze transfer yapan hastalara oranla %5 ya da %15’e kadar daha yüksek hamilelik oranları sağlanabilmektedir.

Diğer taraftan embriyo çözme ve dondurma uygulamalarının başarılı bir şekilde yapılmadığı kliniklerde hamilelik oranlarında ek artış gözlemlenemediği gibi taze embriyo transferlerine kıyasla daha düşük hamilelik başarısı da elde edilebilmektedir. Bundan ötürü rahim dinlendirme yönteminde başarıya giden anahtar, klinik içerisinde verimlilik ve yüksek teknoloji ile çalışan bir embriyo laboratuvarının olmasıdır. Novaart Tüp Bebek ve Kadın Sağlığı Merkezimizde yüksek teknolojik donanıma sahip olan embriyoloji laboratuvarlarımızda çözme ve dondurma işlemlerinde başarılı sonuçlar elde edebiliyoruz.


ewdx.png

23 Ocak 2023 Kadın Doğum

Rahim İç Tabakasında Yerleşen Myomlar (Submüköz) – Submüköz Myom Nedir?

Rahmin iç tabaksını kaplayan mukoza tabakası altında gelişimlerini sürdüren myomlara submüköz myom adı verilmektedir. Bu myomlar, boyutları büyüdükçe endometriumun içeriye itilmesine neden olmaktadır. Aynı zamanda rahmin iç tabakasını tahriş etmekte ve boyutları küçük bile olsa kanamalara sebebiyet vermektedir. Regl dönemlerinde düzensizlikleri meydana getiren bu rahatsızlık kanamaların şiddetinin artmasını sağlamaktadır.

Submüköz türü myomların büyüme evrelerinin artmaya devam etmesi ciddi sıkıntıları beraberinde getirebilmektedir. Hızla büyümeleri ile birlikte rahimden dışarıya doğru sarkmaya başlar ve hatta vücuttan dışarıya doğru bile çıkabilmektedir. Submükoz myom boyutunun aşırı derecede artış göstermesi maalesef düşüklere sebebiyet verebilmektedir. Ayrıca kısırlığa neden olabilen bu rahatsızlık nedeniyle bebek sahibi olma ihtimali çok zorlaşmaktadır. Enfeksiyonların oluşma aşamasına bu myomlar zemin hazırlamaktadır.

Submükoz Myom Tedavi Yöntemleri

Teşhis koyulma aşamasında;

  • Salin infüzyon sonografi
  • Ultrason yöntemleri oldukça etkili olmaktadır.

Sahip olduğumuz teknik donanım ve uzman kadro sayesinde tanı ve tedavi aşamalarını profesyonel bir şekilde yürüterek bir an önce bu rahatsızlıktan sizleri kurtarmayı amaçlıyoruz.

Submükoz myom rahim boşluğuna yakın olduğu takdirde gebelik oluşumunu engelleyebilmektedir. Bu rahatsızlık nedeniyle erken bir gebelik kaybı ve erken doğum meydana gelebilmektedir. Hastalarda kısırlık ile ilgili bir belirti olmaması durumunda bu myomlar genel olarak aşırı ve düzensiz bir şekilde regl kanaması ile birlikte şiddetli regl sancılarını ortaya çıkarabilmektedir. Kanamaların çok yoğun olması ile beraber anemi hastalığı görülebilmektedir.

Submükoz türdeki myomlar yerleşim bölgelerine ve boyutlarına göre;

  • Laparoskopik
  • Histeroskopik yöntemleri kullanılarak bulundukları yerden çıkarılabilmektedir.

Tıraşlama yöntemi kullanılarak çıkarılan bu myom çeşidinde kök kısmı uterin kas dokusu içinde kalmakta ve sorun sürmektedir. Uterin kaviteye baskı uygulayan myomların doğru teknikler ile tedavi edilmesi çok önemli bir düzeyde yer almaktadır. Yöntemler konusunda sahip olduğumuz deneyimler ve olumlu sonuç almadaki başarılarımız ile birlikte sizleri merkezimizden yardım almaya ve en verimli şekilde tedavi olmaya davet ediyoruz.

Submükoz Myom Tedavisinde Fark Yaratıyoruz

Submükoz myom tedavisinde etkili yöntemlerimiz ile rahatsızlıkları tamamen ortadan kaldırıyoruz. En uygun tedavinin belirlendiği ve uygulandığı merkezimizde, yapılması gereken tüm işlemlere tamamen hâkim bir pozisyonda bulunuyoruz.

Uterin kavitesinden myomların temizlenmesi ile iyileşme sürecinin tamamlanması beklenmektedir. Ultrason aracılığıyla myomların durumları ve bırakabilecekleri hasarlara karşı titiz bir inceleme gerçekleştirilmektedir. Şüpheli bir durum olması ve tehlikenin devam etmesi durumunda tedavi durumuna devam edilmektedir.

Submükoz çeşidi myomların tedavi aşamasında zorluk çıkarması durumunda kavite içerisinde serbest bir hale getirilmesi gerekmektedir. Dışarı çıkarılamayacak durumda olan myomlar serbest kaldıklarında kısa zaman içinde küçülebilmektedir. İletişim bilgilerimiz üzerinden bizimle iletişime geçerek tüm detayları öğrenebilirsiniz. Sizlere süreçlerin her aşamasında verdiğimiz destekle oldukça olumsuz görünen konuların olumlu duruma dönmesi adına verdiğimiz çabaları göreceksiniz.


shutterstock_482984566_16_9_1562757564-880x495_16_9_1568546908.jpg

Rahim Dinlendirme Neden Ve Nasıl Yapılır?

Rahim dinlendirme neden ve nasıl yapılır? Normal fizyolojik süreçte kadınlarda beyinden salgılanan FSH-LH hormonunun etkisi ile yumurtalıklarda yer alan yumurta hücreleri harekete geçerler. O ay için antral folikül seviyesinde olan 1 folikül ya da 2 folikül, salgılanan folikül geliştirici hormonunun etkisi ile büyüme başlar.

Yarışa katılmayan ve geride kalan diğer foliküller ise vücut tarafından emilerek atılırlar. Bu sırada büyümeye devam eden folikülden estradiol hormonu salgılanarak rahim içini hamilelik için hazır bir hale getirmek için kalınlaştırır. Folikül belirli bir aşamaya geldiği zaman çatlar ve çatlayan folikül corpus luteum adı verilen bir yapıya dönüşür. Bu yapıdan da progesteron hormonu salgılanır ve rahim içerisini bebeğin tutunmasına hazır bir hale getirir. Eğer o ay içerisinde hamilelik oluşması ise hamilelik için hazırlanan rahim içi ortam, adet ile beraber atılır ve döngü devam eder.

Tüp bebek tedavisinde o ay vücudun eriterek dışarıya attığı folikülleri de dışarıdan yumurta uyarıcı ilaçlar kullanarak geliştirilir ve kontrollü bir indüksüyon süreci gerçekleştirilir. Bu aşamada eğer rahim dinlendirme yöntemi uygulanan hastada 15’den daha fazla sayıda yumurta gelişti ise aşırı uyarım sendromu (OHSS) gelişmemesi için taze transfer yapmayarak bütün embriyoları dondurmayı ve 1-2 ay geçtikten sonra donma çözme siklusu planlaması tercih edilir.

Rahim Dinlendirme Nasıl Yapılır?

Rahim dinlendirme neden ve nasıl yapılır? Sorusu kullanıcılar tarafından oldukça merak edilmektedir. Rahim dinlendirme, seçilmiş olan hastalarda taze transfer yapmayarak o ay uygun kriterleri taşıyan tüm embriyoların dondurularak saklanması ve transferlerin ilerleyen aylarda planlanması sürecini kapsamaktadır.

Dondurulmuş olan embriyonun nakil edilebilmesi için tercih edilen hazırlık protokolü uygulandıktan sonra embriyo çözülerek rahime nakledilir. Bu kapsamda 2 farklı hazırlık protokolü bulunmaktadır. Bu protokoller doğal siklus ve ilaçlı hazırlama protokolleridir. Hasta için en uygun olan hazırlama protokolünü doktor tercih edecektir.

Rahim Dinlendirme Yönteminin Uygulanması Gereken Hasta Grupları

Rahim dinlendirme neden ve nasıl yapılır? Rahim dinlendirme yönteminin muhakkak gerekli olduğu ya da hamilelik başarısı bakımından daha iyi olabileceği hasta gruplarını şu şekilde sıralayabiliriz:

  • Yumurta sayısının fazla olup hamilelik durumunda aşırı uyarılma ya da hiperstimülasyon sendromu geliştirme riski yüksel olan hastalar,
  • Hormon değerlerinde tüp bebek tedavisine bağlı olarak yükseklik tespit edilen hastalar,
  • Embriyoya tam kromozomal tarama yapılacak olan hastalar,
  • Tekrarlayan tüp bebek tedavisi başarısızlığı sebebiyle yapılan teste göre transfer günü kişiselleştirecek olan hastalar,
  • Rahim içerisinde transfere engel oluşum tespit edilen ya da rahim içi yeteri kadar gelişim göstermemiş olan hastalar,
  • Rahim içerisinde ya da tüplerde sıvı toplaması olan hastalar.

Rahim dinlendirme neden ve nasıl yapılır? Sorusunun cevabı ile ilgili daha detaylı bir şekilde bilgi almak için bize ulaşabilirsiniz.


polikistik-over-sendromu-1-800x300-1.png

12 Ocak 2023 GenelKadın Doğum

Polikistik Over Sendromu ve Kısırlık Tedavisi

Polikistik over sendromu kadınlardaki önemli yumurtlama problemlerinden birisidir. Her on kadından birinde görülen rahatsızlık üreme çağındaki kadınlarda sıklıkla ortaya çıkmaktadır. Yumurtalıklarda oluşan fazla sayıda yumurta kesesi görülmesi şeklinde kendini göstermektedir. Ultrasonografi tekniğinde ondan fazla bir santimetreden küçük kistlerin görülmesi ile teşhis konulabilmektedir.

Polikistik over sendromu üreme çağındaki kadınlarda tedavi edilmediği taktirde kısırlık ile birlikte yumurtlayamamaya, diyabete, koroner arter hastalıklarına, tansiyon sorunlarına neden olabilmektedir.

Kadınlarda üreme için gerekli iki yumurtalık adet dönemlerinde döllenmeye uygun, olgun bir yumurta geliştirir. Yumurta, folikül adı verilen içi sıvı dolu bir kesecikte gelişip olgunlaşır. Her ay bir kadında bir folikül seçilir ve büyüyüp yumurtlama olur. Polikistik over sendromu olan kadınlarda bu folikül seçilemez ve her ay yumurta oluşamaz. Ultrason muayenesinde yumurtalıklar içeriğinde gelişmemiş yumurta olan pek çok kesecik, yani kist halinde görülür.

Polikistik Over Sendromu Bulunan Kadınlarda Kısırlık Tedavisi Yöntemleri

Polikistik over sendromu olan kadınlarda kısırlık tedavisi farklı şekillerde yapılır. Kişiye, belirtilere, miktara, seviyeye vs. göre tedavi yöntemleri uzman hekimlerimizce belirlenir. Başlıca şunlar kullanılır:

  • Egzersiz: Polikistik over sendromu genellikle genç, tüylenme problemi olan, adetleri düzensiz, kilolu kadınlarda görülmektedir. Bu rahatsızlığa sahip olan kadınların ilk olarak kilo kaybetmeleri ve bunun için egzersiz yapmaları önerilir. Karbonhidrattan fakir, liften zengin bir diyet ve egzersizle adetler ilaçsız olarak düzenlenebilmektedir.
  • İnsülin direnci ilaç tedavisi: İnsülin direnci tespit edilen polikistik over sendromu hastalarında metformin içeren ilaçlarla adet düzenlenebilir. Bu ilaçların en az 6 ay düzenli kullanılması gerekir. İlaçlarla tedavi sonrasında gebelik de kendiliğinden oluşabilir.
  • Histeroskopi endoskopik tedavi: Polikistik over sendromu olan ve çocuk isteyen kadınlarda ilk olarak jinekolojik muayenesi ve ultrasonografi uygulanır. Kanda hormon testleri yapılır ve hormonal problemler varsa ortaya konulur. Ailede şeker hastalığı varsa şeker yükleme testi yapılır. Sonrasında da tüplerde tıkanıklık varsa tespit etmek için HSG (rahim filmi) çekilir.
  • Kısırlık tedavisi: Polikistik over sendromu olan kadınlarda infertilite tedavisi adetle başlayarak iki hafta devam eder. Bu süreçte iğnelerle yumurtalıklardan yumurta gelişimi sağlanır. Olgun yumurta geliştiğinde eşinin menisinden alınan spermler laboratuvarda hazırlanıp rahim içine iletilir. Bu şekilde aşılama uygulaması 2-3 kez gerçekleştirilebilir.
  • Tüp bebek tedavisi: Eğer polikistik over sendromu olan kadınlarda infertilite tedavisi ile sonuç alınamazsa, evlilik süresi 5 yıldan uzunsa tüp bebek tedavisine geçilebilir. Tüp bebekle büyük oranda polikistik over sendromlu hastalarda gebelik başarılı olmaktadır.

Polikistik Over Sendromu ve Sigara Kullanımı

Polikistik over sendromu ve kısırlık tedavisi sırasında sigara kullanımının kesilmesi önerilir. Sigara hem yumurta hem de sperm kalitesini düşürür. Merkezimizde uzman hekimlerimiz kişiye özel tedavi süreci belirlemekte, en etkin şekilde tedavinin başarıya ulaşmasına yardımcı olmaktadırlar.


Polikistik-Over-Sendrom-1200x800.jpg

2 Ocak 2023 GenelKadın Doğum

Polikistik Over Sendromu (Pcos) Nedir?

Polikistik over sendromu kadınlarda çok sık rastlanan hormonal bozukluklardan birisidir. Pcos olarak ifade edilen polikistik over, adet görememe ya da uzun aralıklarla adet görme gibi düzensiz durumlar şeklinde kendini gösterir. Polikistik over sendromunda kanda androjen adı verilen hormonların artışına bağlı olarak ciltte yağlanma, sivilcelenme, saç dökülmesi, tüylenme gibi belirtiler ortaya çıkar.

Hormonal bozukluklardan kaynaklı polikistik over sendromu yumurtalıkların androjenleri fazla salgılaması ile ortaya çıkmaktadır. Bu, kadınlarda kısırlık, sivilcelenme, tüylenme gibi farklı sonuçlara neden olabilmektedir. Normal değerlere sahip bir kadında FSH/LH hormon testi sonucu 3 civarında iken polikistik over sendromuna sahip kadınlarda daha yüksek sonuçlar ortaya çıkmaktadır.

Polikistik Over Sendromu Belirtileri

Polikistik over sendromu kanda androjen seviyesinin artışı ve yumurtlama bozukluğu şeklinde belirti verir. Özellikle yumurtlama bozukluğundan kaynaklı uzun aralıklarla ya da bir süre hiç adet olmama şeklinde belirti ortaya çıkabilir.

Kandaki androjenlerin arttığını belli eden durumlardan birisi erkek tipi tüylenme, saç dökülmesi ve sivilcelenme olabilmektedir. Yine insülin (şeker) metabolizmasını da bozmakta, buna bağlı olarak göbek çevresinde kilo artışı gözlemlenebilmektedir. Diğer belirtileri ise şöyle sıralanabilir:

  • Saç dökülmesi
  • Tüylenme
  • Sivilce
  • İnsüline karşı direnç
  • Kiloda artış
  • Yüz bölgesinde yağlanma
  • İltihap
  • Düzensiz adet
  • Cildin kararması
  • Baş ağrısı
  • Kısırlık

Polikistik over sendromu şüphesi varsa ilk olarak hastanın öyküsü alınıp klinik değerlendirmesi yapılır. En sık görülen endokrin bozuklukları arasında yer alan polikistik over sendromu, ergenlik ve genç erişkinlik döneminde de görülebilmektedir.

Hastalık özellikle kilolu, adet görme şikayeti bulunan, yüzünde sivilce, cildinde yağlanma olan genç kızlarda şüphelenilmesi gereken bir durumdur. Erkek tipi tüylenme ve çok kilosu olan hastalarda sendrom daha fazla görülmektedir.

Adet düzensizliği şikayeti olan her genç kızda polikistik over sendromu olmayabilir. İlk adet görmeye başladıkları dönemlerde fizyolojik olarak genç kızlarda düzensizlik olabilir. Üreme fonksiyonlarının düzenlenmesinde önemli olan yumurtalık ve beyin arasındaki akslar ergenlik döneminde tam oturmadığından yaşanan bazı adet düzensizlikleri normal kabul edilebilir.

Polikistik over sendromunda ekseriyetle hormon ve tam kan testleri talep edilir. Kandaki androjen hormonlarının seviyesiyle FSH ve LH adlı hormonların seviyelerinin tespiti sendrom tanısı koymada önemli bir yere sahiptir. Bununla birlikte ultrasonografiyle yumurtalıkların polikistik yapısı gösterilerek de tanı konulabilir.

Polikistik Over Sendromu Tedavisi

Polikistik over sendromu tedavisi fiziki muayene ile başlar. Fiziki muayene sonrasında üreme sisteminde problem olup olmadığı gözlemlenir. Kan testindeki hormonal bozukluklara göre doğum kontrol hapı ya da adet düzenleyici ilaçlar tavsiye edilebilir. Polikistik overe bağlı gelişen daha başka hastalıklar varsa hekimlerimiz farklı bir tedavi yöntemi uygulayabilir. Eğer sendrom uzun süre tedavi edilmezse farklı hastalıklara yol açabilir. Uygun diyet ve fiziksel aktivitelerle sürecin desteklenmesi gerekir.


10-soruda-histeroskopi-1-1200x686.jpg

30 Aralık 2022 GenelKadın Doğum

Ofis Histeroskopi Nedir? Kullanım Alanları Nelerdir?

Ofis histeroskopi rahim içinin kamera yardımıyla görüntülenmesi işlemidir. Profesyonel muayenehane ve klinik ortamda yapılabilen bu görüntüleme oldukça kolay ve rahat bir yöntemdir. Yapılacak uygulama çok önemli bir işlem olmaktadır. Bu yöntem aynı zamanda ofis H/S kısaltması şeklinde de yazılabilmektedir.

Bu yöntemin kullanılma amacı, döl yatağı olarak bilinen rahim içindeki boşluğun göz yardımıyla değerlendirilmesidir. Ofis histeroskopi yöntemi direkt bir uygulama durumunda bulunmaktadır.

Uterin kavitenin değerlendirilmesi ve gerekli tedavi konusunda aksiyon alınması için bizimle anında iletişim kurabilirsiniz. Konusunda son derece uzman kadromuz ve kullanmakta olduğumuz oldukça verimli ekipmanlarımız ile birlikte ne zaman isterseniz destek olmak için daima yanınızda bulunmakta ve sorunlarınızdan kurtulma aşamasında yardımcı olmaktayız.

Ofis Histeroskopi Kullanım Alanları

Merkezimizde hizmetinize sunduğumu yöntem ile kısa sürelerde sonuç almaktayız. Bu yöntem ile;

  • Laparoskopi uygulamasında olduğu gibi teleskop olarak adlandırılan optik ve ışıklı bir sistem kullanılmaktadır.
  • Çapının gayet ince olması nedeniyle herhangi bir ağrıya sebebiyet vermemektedir.
  • Teşhis koyabilmek amacıyla kullanılan ofis histeroskopi cihazı 5 milimetre çapına sahip olmaktadır.
  • Rahim ağzında genişletme gibi bir duruma gerek olmadan, jinekolojik muayene şeklinde gerçekleştirilmektedir.
  • Rahim ağzından histeroskop yardımıyla CO2 ya da özel sıvılar uygulanarak içeriye girilir. Bu sayede rahim duvarları birbirinden ayrılmış olmaktadır.
  • İşlem sonucunda direkt olarak görüntüleme işlemi sağlanmaktadır.

Tercih edilen bu yöntem ile anesteziye ihtiyaç olmamaktadır. İşlemin yapılabilmesi için hastaneye yatış yapılmasına gerek olmamaktadır. Uygulama yapmış olduğumuz hastalarımızdan aldığımız bilgilere göre ilaçlı film gibi uygulamalara oranlara daha ağrısız bir yöntem olmaktadır.

Histeroskopi yönteminin kullanılması adına en uygun zaman regl kanamalarının bitmesinden sonraki birkaç gün olmaktadır. Regl gününün ilerlemesi ile birlikte rahim içi zarının kalınlaşmaya başlaması ile teşhis koyma yönteminin kullanılması güç duruma gelmektedir.

Ofis Histeroskopi Hem Kolay Hem de Ağrısız Bir Yöntemdir

Ofis histeroskopi ile rahmin içinde bulunan diğer rahatsızlıklarda görülebilmektedir.

  • Myom çeşitlerini
  • Polipleri
  • Asherman sendromunu kullanılan yöntem ile belirlemek mümkün olmaktadır.

Tanı koyma işleminin hızlı bir şekilde yapılması tedaviye başlanabilme süreci için oldukça faydalı olmaktadır.

Kullanılacak yöntem ile düşüklerde, gebelik kayıplarında, rahim içi kayıp spirallerin ortaya çıkarılmasında, direnç gösteren regl düzensizliklerinde, anormal şekildeki menopoz dönemi kanamalarında ve rahmin içerisinde tehlikeli olabilecek kitle belirlenmesi aşamalarında bu yöntem kullanılabilmektedir.

Tercih edilen görüntüleme yöntemi oldukça pratik bir biçimde yapılmaktadır. Çok fazla ağrıya sebebiyet vermemesi ve rahat bir şekilde uygulanabilmesi ile yoğun şekilde tercih edilen bir yöntem olmaktadır. Bazı durumlarda çok ender olarak enfeksiyon ve kanama ile birlikte rahim delinmesi gibi durumlar olabilmektedir. Fakat profesyonel bir destek alınması tüm bu olumsuzların önüne geçmektedir. Merkezimizde hassasiyetle sürdürdüğümüz uygulamalarımız sayesinde içiniz rahat bir şekilde test ve tedavilerinizi kolayca yaptırabilirsiniz.


novaart-logo-disi

NOVAART TÜP BEBEK MERKEZİ olarak, ”yeni bir hayat” sloganıyla yola çıktık. Mesleki hayatlarını infertilite-tüp bebek konusuna adamış olan uzman hekim kadromuzla, sizleri en büyük hayalinize kavuşturmak için, en son teknolojik gelişmeleri kullanarak, size özel tedavi programlarını uygulamak ve mutluluğunuzu paylaşmak istiyoruz.

NovaArt Tüp Bebek © 2021 Tüm Hakları Saklıdır